Ocağımızı söndürdüler…!
...
Yine memleketin başlıca sorunlarından olan uyuşturucu ve tefeciliği dilimizin döndüğünce kaleme almaya çalışıp NEMRUD ilere karşı İBRAHİM'ilerin yanında olmaya gayret göstereceğiz.
Memleketimizin kanayan yaralarından olan uyuşturucu madde, yoksulluk, intihar ve tefecilik son zamanlarda adeta hortlamış durumda ve ne yazık ki bu konuda siyasiler yetkililer ve sivil toplum kuruluşlarında (istisnalar hariç) akıl almaz bir sessizlik ve rahatlık var.
Gün geçmiyor ki her yeni güne bir intihar vakası veyahut bir madde bağımlısının saldırısı veya ölümü ile uyanıyoruz.
Aslında son zamanlarda artan intihar vakalarının başlıca sebeplerini araştırdığımızda altından çıkan acı gerçek %60 tefeci mağduru, %15 madde bağımlısı, % 20 yoksulluk, % 5 ise farklı nedenlerden dolayı olduğunu görmekteyiz.
İlimizde tefecilik ; merdiven altı kumarhaneler ve sanal kumar ( kaçak iddia) ile çıtayı bayağı yükseltirken yaş ortalamasını da 14- 15 yaşlara kadar indirdi buna bağlı olarak organize çalışan bu tip yerleri mesken tutan torbacı ve tefecilerin işi de kolaylaştı. Ağlarına düşürdükleri gençleri sanal ortamlarda kolay para kazandırma adı altında önce kumara ardından maddeye alıştırıp belli bir zaman sonra borçlandırıp boş senetler imzalatarak ailelerinin önüne atıyorlar. Çaresiz kalan ailelerde rezil olmayalım başımızı belaya koymayalım kimse duymasın diye ne savcılığa ne emniyet mensuplarına gitmeyip kendi çabaları ile bu tür olayları örtmek için mal varlıklarını satıp araya birkaç hatırlı adam koyarak çözme yoluna gitmeyi tercih ettiklerinden ötürü meydan bu zalimlere kalıyor, peki mal varlığı olmayan maddi imkanı kısıtlı olan ya da sahipsiz olan aileler? Onlar da gittikleri kapılar yüzlerine kapanınca çareyi ya evlatlarından vazgeçip ya da kendi canlarına kıyarak işlerini çözüme kavuşturduklarını sanıyorlar.
Emniyet mensuplarına başvuran ya da savcılığa gidip şikayette bulunan aileler ya da bireyler ise tehdit şantaj yoluyla hatırlı torpillerle makam işgal eden siyasi bağlantıları ile canından bezdirilip birileri tarafından mağduriyetleri giderilmiş gösterilip davasından vazgeçiriliyor. Maalesef artık her köşe başında parklarda avmler de piknik alanlarında ibadethanelerin avlusunda kaybolan gençliği ve yıkılan yuvaların enkazını izlemek zorunda kalacağız.
Durum böyle olunca intihar vakaları gündemden hiç eksik olmayacak eğer bu konuda valilik emniyet jandarma muhtarlar sivil toplum kuruluşları, yetkili makamlar acil bir şekilde çözüm amaçlı sözde değil ciddi anlamda bu konuya el atmazlar arkalarında ki güçleri deşifre etmezler ve bu konuda halkı bilinçlendirip cesaretlendirmezler ise korkarım ki işin ciddiyeti çok daha tehlikeli bir boyut alacaktır.
Eğer biraz vicdanımız kaldı ise daha çok gencimizi ve ailelerimizi kaybetmemek için gelin hep birlikte taşın altına elimizi koyalım.
Yoksa yarın bir köşede kendi kızımız oğlumuz yeğenimiz veya en yakınlarımızın çocukları nında bu tuzağa düşmeyeceğinin bir garantisi yok.
Yoksa bu vebal bir ömür hepimize yeter.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.