Bir Başarı Hikayesi

...

Bir başarı hikayesi;

Ak Parti 2001 yılında kuruldu ve 3 Kasım 2002 yılında seçimleri kazanarak iktidara geldi. Recep Tayyip Erdoğan belediyecilikten gelen başarılı bir siyasetçiydi.

Bugün aradan yıllar geçti geçmişe baktığımızda değil parmaklarımızla sayfalarca yazsak icraatlarını bitiremeyiz.

Peki, bunu nasıl başardı HALKIN İÇİNDE kalarak vatandaşlarına kulak vererek ve halkının isteklerini icraata dökerek.

Gelelim nasıl başarısız olacağına

Başarılı yerel yönetim çalışmasının genel seçimlerde başarı için zorunluluğunun farkında değil.

Ne yazık ki ya farkında değil ya da böyle olmasını istiyor.

Şanlıurfa sorunlar yumağı haline geldi ve halkın içinden kopuldu nasıl mı?

İşsizlik sorunu, Sağlık sorunu, Eğitim sorunu, Turizm sorunu, Kültür sorunu ve tabi ki tanıtım sorunu.

İşsizlik demişken Şanlıurfa’da her 3 kişiden birisi işsiz.

Esnafın sorunlarının giderilmesi istihdamın artması işsizliğin azalması demektir

Sağlık, devasa hastanelerimiz var doktorumuz yok.

Eğitim okullarımız istatistiklere göre yeterli ama eğitimcimiz yok.

Turizm’de Türkiye hatta Dünya genelinde tarihin sıfır noktası sayılan Göbeklitepe ve inanç turizmi, Halfeti saklı cennetimiz Harran ve daha sayamadığım nice değerlerimiz var icraatimiz neredeyse yok.

Kültür sorunumuz var değerlerimizi gelecek kuşaklarımıza aktaramıyoruz. Halk oyunlarımızdan, Çiğköftemize, nice değerlerimiz var

Ve en önemlisi bunları yapacak TANITIM sorunumuz var..

Merkez ilçelerimize gelince Karaköprü Güneydoğunun incisi diyoruz Pazar günleri bile evlerinde apartman inşaat seslerinden dinlenilemeyen koca bir köy hiç mi iyi icraati yok dediğinizi duyar gibiyim tabi ki var misal gün geçmiyor ki yeni bir park halka kazandırılıyor, Korona Virüs korunma ve tedbirlerinde tüm ilçe dezenfekte edildi, ara sokaklarda parke taşı yapımları devam ediyor, temizlik işleri ilçeyi temiz tutmak için kısıtlama günlerinde dahi çalıştı ve işini yaptı. Lakin eksileri artılarından çok fazla,

Haliliye şehrimizin kalbi bir önceki belediye başkanı 5 yıl çabaladı ama sadece çabaladı şu anda geleceğe hazırlanan metropol diye tabir edebileceğimiz güzide bir ilçemiz Başkan Canpolat projelerini tek tek başlattı hele bir projesine şahit oldum ki tadından yenmez sosyal belediyecilikte öncü olur.

Sosyal market kurmuşlar ve başvuru yapan ailelerin evlerine gidip araştırıp onlara birer alışveriş kartı veriyorlar ve o kişi gerek telefonla gerek markete giderek siparişlerini veriyor kullanılan ürünler de en ucuz kalitesiz ürünler değil gayet kaliteli ürünler tebrikte ayakta alkışlıyorum. Hataları yok mu elbet fakat artıları eksilerinden daha fazla,

Eyyübiye ilçemize gelince belki de en ağır yaralarımızın olduğu ilçemiz. Başkan Kuş halkın daima içinde hele Ramazan ayında başlattığı Ramazan Amca projesi ile ilçesinin her ferdine dokundu. Tarım işçilerimiz başka şehirlere gitmesinler diye tarım projeleri geliştirdi.  Gelecekte genel seçimler kazanılır ise bu yüreklere dokunmadan dolayı kazanılır.

Gelelim şehrimizin yönetimine eleştiri ve öz eleştiri yapmak uzun uzadıya konuşmak isterdim fakat çok uzun olmasa da kısa kısa geçeceğim.

Önceliğim eleştiri kabul edilmesine, Eleştiri, tenkit edebi bir türdür, bir sanattır. Bir tür insanın kontrolü, frenidir. Hani son sürat giden bir araba fren yoluyla durdurulur. Doludizgin giden bir kimse hataları söylenerek yanlıştan engellenir, rahatlatılır. Sahibi kabul eder veya etmez. Ederse olgun bir kişidir, etmezse celallenirse hamdır; kendisi bilir. Ya yoluna devam eder, başını taşa vurur, ya sükût eder, ya kendisine çeki düzen verir.

Ben bilirim, benden başka kimse karışamaz diyemez. Öyle düşünüyorsa yanılır, toslar. Dışa açık olmayanlar bilgisini kafasının içinde saklı tutacak, satmayacaklar. Eleştiriye tahammül zordur; zor olsa da dayanmalı kişi. Bilmeli dostun düşmanın gülünü veya taşını.

Son günlerde herkeste bir ilaçlama konusu konuşuluyor ilaçlamanın başında ki müdür işini gayet iyi yapan ve bilen biri kendisini tebrik ediyorum.

Bir işi kaliteli yapan ekiptir. Bir yönetici tek başına yapamaz Başarılı proje üretir ama icraatını yapamaz. Proje de mahir kişiler var o konuda da tebrik ediyorum.

Fakat şehri düzenleyecek dinamikler içerisinde ehil insanlar var mı işte oradan şüpheliyim nasıl mı?

Şanlıurfa’yı iyi bilmek şehrin dinamiklerini iyi okumak ve dinlemek gerekir.

Şanlıurfa’yı bir Diyarbakırlı, bir Vanlı, bir Kahramanmaraşlı bilmez hele ki bu kişiler kendilerinin ehil oldukları yerlerde görevli değillerse hiç bilmezler ve hatalar başlar bu hatalar hem yönetimin geleceğini hem de şehrin geleceğini etkiler ve kazanılacak bir seçimi bile kaybettirir.

Ne yapmak lazım ehliyetine ve liyakatine bakarak şehrin hafızalarını göreve getirmekle başarı gelir.

İnsan kaynaklarını verimli kullanımı, sosyal demokrasinin ilkelerine bağlı olup; insan, sosyal ve fiziksel sermaye birikimlerine,  fırsat veren kinci olmayan halkın isteklerine kulak tıkamayan yönetimler gelecekte başarılı olurlar.

Sözlerime son verirken bir kıssadan hisse ile bitireyim;

Bilgin bir alime birisi gelip bir sual etmiş

Alim’e bir sualim var sorabilirmiyim demiş

Alim sualini sor demiş

Hani bir evliya vardı kızını kurban edecekti Cenab ı hak ona bir deve gönderdi bunu kurban et diye

Hocam bu deve dişi mi erkek mi sualim budur.

Ya be hane harap bunun neresini düzeltiyim ben

O veli değil peygamberdi kızını değil oğlunu kurban edecekti deve değil koç’tu  ben bunun neresini düzelteyim..

Sağlıcakla kalın...

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum