Restoran ve kafeler nasıl açılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan vaka sayısının durumuna göre kısıtlamaların kademeli olarak kalkabileceğini söyledi;...
kafe, restoran ve lokanta sahiplerinin de gözü kulağı gelecek iyi habere çevrildi. Öyle ki bir kısım esnaf sosyal medyada #1MarttaAcıyoruz hashtag’i ile hem tarih veriyor, hem de yaşadıkları zorluklara dikkat çekmeye çalışıyorlar. Neredeyse 1 yıldır kapalı olan işletme sahipleri gösterilecek yol haritasına harfiyen uyacaklarını belirterek “En kısa zamanda, en sert tedbirlerle açılsın” çağrısı yapıyor.
HES KODU İLE AÇALIM
TÜM Restoranlar ve Turizmciler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl, konu toplum sağlığı olduğu için hassas davrandıklarını, Bilim Kurulu tavsiyeleri ile hükümetin atacağı adımları beklediklerini, o nedenle de sosyal medya üzerinden de olsa yürütülen kampanyalara şimdilik destek vermediklerini belirtiyor ve “Ama bu demek değildir ki esnafımız zorda değil” diyor. Peki beklenti ne? Şöyle anlatıyor: “TSE ile bir protokol imzaladık. Temizlik, hijyen, gıda güvenliği gibi konularda şartları harfiyen yerine getiren işletmelere COVID-19 Güvenli İşletme Belgesi veriyoruz. Bu belgeye sahip olan ve iyi niyeti suiistimal etmeyecek binlerce işletme var. Gelin, HES kodu ile bu işletmeleri açalım. 5 önerimiz var.
5 MADDEDE YOL HARİTASI
1)Bir an önce ‘en sert tedbirlerle’, gerekirse ilk etapta yüzde 50 kapasite ile açalım.
2)Hijyen kuralları en katı şekilde uygulansın. Tedbirlere uymayanlar gerekirse kapatılsın.
3)Müşteriler HES koduyla restoranlara girsin.
4)Yeme-içme sektörü çalışanlarına aşılamada öncelik verilsin, risk en aza indirilsin.
5)Masalar arası sosyal mesafeye dikkat edilsin, uymayanlara ağır cezalar verilsin.
ZOR DURUMDAYIZ
TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl “Bu salgının tek sorumlusu biz değiliz. AVM’ler, şehirlerarası ulaşım, turizm sektörü nasıl ve hangi koşullarda hizmet veriyorsa inanın bizler de bunu başarabiliriz. Öyle bir algı oluştu ki sanki virüs sadece restoranlardan yayılıyor. Gerçekten de bizim yüzümüzden salgının devam ettiği düşünülüyorsa soruyorum: 8 aydır kapalıyız. Neden bitmedi salgın? Oteldeki restoranda bulaşmıyor, uçakta yan yana oturuyoruz bulaşmıyor, berbere gidiyorsunuz bulaşmıyor... Ama restoranlarda virüs bulaşıyor.. Zor durumdayız. 2 milyon çalışan var bu sektörde, aileleri ile düşünün. Böyle giderse bu işletmelerin yüzde 30’u yeniden kepenk kaldıramaz. Ayrıca Bilim Kurulu’nun bir sözcüsü olması lazım. Her biri farklı şeyler söylüyor. Hangisine inanacağız?” diye soruyor.
KAPALI DÜKKÂNA KİRA ÖDÜYORUZ
NİŞANTAŞI’ndaki Must’ın işletmecisi ve ortağı Ercan Gümüşkaya’nın, yanı sıra bir restoran bir de gece kulübü var. Gümüşkaya 11 aydır gece kulübünün 8 aydır da restoranlarının kapalı olduğunu belirterek “Kapalı dükkâna kira ödüyoruz. Fatura ödüyoruz. Stopaj ödüyoruz” diyor. Gümüşkaya vaka sayısının 2 binli rakamlara düşmeden restoranların açılması yönünde pek de umutlu olmadığını belirterek, şöyle devam ediyor: “Vaka sayılarının düşmesi sadece restoran, kafelerle mümkün olmaz ki. Toplu taşımaya, otellere ve hatta AVM’lere bakıyorum. Belirli kurallar içerisinde hizmete devam ediyorlar. Bizler kapalıyız. Tek bir sektör bu işle savaşamaz! 3 dükkânımda bordrolu ve dışarıdan hizmet aldığım arkadaşlarım, müzisyenler de dahil 400’e yakın kişi çalışıyor. 2019’da sektör olarak 100 milyar TL vergi ödemişiz. Ne kadar geç açılırsa sektör o kadar zora giriyor. Her dükkâna denetçiler koyun, HES kodu uygulamasına geçin, belki ilk başta yüzde 50 performansla ama bir şekilde açılalım. Ticaret Bakanlığı cirosu 3 milyon liranın altında olan işletmelere yardım açıkladı. Ciro sınırı koymak haksızlık. Bu, 3-5 kişi çalıştıran işletmelere için muhakkak önemli ama bizim gibi büyük işletmelerin sorununu çözmüyor. Keşke ciro sınırı konmasaydı. O noktada kaderimizle baş başa kalmış durumdayız.
VERGİDEN MUAF OLALIM
SAHAN restoran zincirinin sahibi Tahir Tekin Öztan’ın ise bambaşka bir teklifi var: “Eğer restoran ve kafeler yakın zamanda yeniden açılacak gibi görünmüyorsa binlerce esnafa adeta can simidi gibi gelecek yeni destek paketleri açıklansın” diyor. Ne gibi bir destek? Çünkü halihazırda cirosu 3 milyon liranın altında olan, 2020’deki cirosu 2019’a göre yüzde 50 ve üzeri azalan işletmeler için destek çıktı. Öztan “Bu destek gerçekten de çok kıymetli. Küçük esnafa nefes aldırır ama bizim gibi büyük işletmeler için maalesef çözüm değil. ‘Avrupa ülkelerindeki gibi devlet zararımızı karşılasın’ gibi bir beklentimiz yok. Ancak orta ve büyük ölçekteki işletmeler ile kurumsal firmaların sektörde en yüksek istihdamı sağladığı ve en çok vergiyi verdiği unutulmamalı. O nedenle 2021 sonuna kadar KDV’den muaf olunur, işçi ve işveren için SGK’ya ödenen primler alınmaz, yapılandırma ödemeleri en az hazirana kadar ertelenirse bizler de o parayla en azından kira ve personel maaşlarını bir süre daha ödeyebiliriz” diyor.
KURALLARA UYMAYANA EN AĞIR CEZA
Öztan için de asıl çözüm aslında restoranların yeniden açılmasında yatıyor. İyi de önerilen sert tedbirlere herkes uyar mı? “Haklısınız, beş parmağın da beşi bir değil. Uymuyorlar mı? Gerekirse belgeleri iptal edilsin. Kurunun yanında yaş da yanmasın. 150 bin TL kiram, 200 çalışanımız var. Paket servisin cirosu yüzde 5-10. Ben bu parayla neye yeteyim?” diye soruyor.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.