Tunceli Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak 2020 günü kayboldu.

1 yıldır kayıp olan ve ailenin şikayetini üzerine açılan soruşturmada herhangi bir gelişme yaşanmaması, tepkilere neden oldu. Sosyal medyadan “Gülistan Doku nerede?” hashtagiyle destekler sürerken, bugün Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyeleri de basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı yapan Avukat Nahide Polat Aslan, şu sözlere yer verdi:

“Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak 2020 tarihinde kaldığı yurttan çıkmış ve sonrasında kendisinden bir daha haber alınamamıştır. Gülistan Dokunun Diyarbakır'da yaşayan ailesinin Dersim’e gelmesi ve kızlarının kaybolduğu ihbarında bulunması üzerine Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve Gülistan Doku’nın son görüldüğü yer olan Tunceli Dinar Köprüsü Uzunçayır Barajı'nda günler süren aramalaryapılmış fakat herhangi bir sonuç alınamamıştır.

‘HER ŞEYİN İVEDİ OLARAK YAPILMASI GEREKMEKTE’

Gülistan Dokunun bulunmasın ailişkin yürütülen soruşturma Gülistan Dokunun intihar etmiş olması ihtimali üzerinden yürütülmekte olup kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, intihara yönlendirme ihtimallerinin de ön planda tutularak buna göre soruşturmanın devam edilmesi gerekmektedir. Herkesin birbirini tanıdığı bir yerde o kadar sese ve o kadar çağrıya rağmen Gülistan’ın nasıl hala bulunamadığı hususu anlaşılabilir değildir.Gülistan Doku’nun sağ ve sağlıklı olarak bulunması için yapılması gereken her şeyin ivedi olarak yapılması gerekmektedir..

‘BU OLAYLAR MÜNFERİT OLAYLAR DEĞİLDİR’

Son yıllarda Türkiye genelinde ve bu coğrafyada kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz, istismar ve kadın cinayetlerinin artış gösterdiği ne yazık ki su götürmez bir gerçek olup bununla mücadelenin etkin bir şekilde devlet, devletin organları, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve toplumun tüm bireylerince topyekün yürütülmesi gerekmektedir. Kadın cinayetlerinin, cinsel taciz ve istismarın önlenebilir olup bu olaylar münferit olaylar değildir. Kadın cinayetlerinin birçoğu bireysel silahlanma ve toplumsal politikalar sonucu sistematik hale gelmiştir. Yaşanan bu olaylarda kolluk güçlerinin rolü olması, yaşanan olaylar sonrasında soruşturmaların etkin yürütülmemesi, devletin cezasızlık politikası, faillerin kolluk kuvvetleri ile olan ilişkileri, soruşturmalara dair şüphe uyandırmaktadır. Bunların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

‘2020’DE 296 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ’

2020 yılı içerisinde 269 kadın öldürüldü ve 152 kadın ölümü şüphe içeriyor. Bizler bir kadın daha eksilmesin diyoruz, bir kadın daha erkekler tarafından katledilmesin. Gülistan’ın akıbeti ortaya çıkarılmalı ve akıbetinin sorumluları yargılanmalıdır. Bunun için mücadelemiz sürecek. Kadınları katleden, susturan, biat ettirmek isteyen sisteme kaybettirecek, bizler kazanacağız. Kadın dayanışmamızla tüm sorumluların hesap vermesi, cezalandırılması için mücadele ediyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm kadınların yanında olacak kadın düşmanı politikalarınızla savaşacağız."

ŞANLIURFA TV HABER