Şanlıurfa eski Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi, kentteki siyasetin bugününü ve yarınını anlattı. "Bugün Şanlıurfa siyaseti dağınık bir yapıda ilerlemektedir" diyen Çiftçi, "Eğer Şanlıurfa, siyasetçilerini değirmen gibi öğütmezse geleceğimiz umut verecektir" diye konuştu. Çiftçi, "Siyaset yapanlar olarak ortak bir amaçta birleşmemiz gerekir" mesajı verdi.

Yeni Urfa Gazetesine konuşan Nihat Çiftçi 'nin açıklamaları şöyle;

Karaköprü Belediye Başkanlığı yaptı, Celalettin Güvenç'in istifasıyla Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Hem Karaköprü'de, hem de büyükşehir belediyesinde çeşitli projelere imza attı. Yeri geldi takdir edildi, bazen de eleştirildi. Ancak o hiçbir zaman kararlılığından vazgeçmedi. 2019 yerel seçimlerinden sonra siyasette şimdiye kadar aktif bir rol almadı ama sosyal medya üzerinden Şanlıurfa için tavsiye vermeye devam etti. Bugün ise siyasetçilere "Ortak bir amaçta birleşmemiz gerekir" mesajını veriyor.

Şanlıurfa eski Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi, şehrin siyaseti ve geleceği hakkında Urfanatik'in sorularını yanıtladı. Siyasetin zor bir görev olduğunu vurgulayan çiftçi, "Fevri amaçlarla ilerleme kat edemiyoruz" diye konuştu.
"ORTAK AMAÇ BİRLEŞTİRMEYİ GEREKTİRİR"
Şanlıurfa'nın ortak payda olduğunu belirten Çiftçi, şehrin siyasetinin bugünüyle ilgili şunları söyledi: "Siyaset zor bir görevdir. Şehrinizde ve bölgenizde bazı şeylerin netleşmesi için siyaset ilkeler ışığında yapılmalıdır. Siyaset yapanlar olarak ortak bir amaçta birleşmemiz gerekir. Fevri amaçlarla ilerleme kat edemiyoruz. Ortak amaç birleştirmeyi getirir. Bugün Şanlıurfa siyaseti dağınık bir yapıda ilerlemektedir. Görev alan arkadaşların mevkilerinin hakkını vererek sorumluluk almalıdır. Konular net, açık ve samimi tartışmalıdır. Unutmamız gereken şu olmalı Şanlıurfa bizim ortak paydamızdır. Şahsi beklentiler bir tarafa bırakarak şehrin sorunlarına ortak çözüm getirmeliyiz. 'Bana ne, neden ben sahipleneyim' anlayışı, siyaseten getirilen görevlere yakışmamaktadır".
"GİZLİ SİYASET YAPANLARDAN ARINDIRMALIYIZ"
Yıllardır siyasette olan Çiftçi, Şanlıurfa siyasetine dair çarpıcı ifadeler kullandı. "Gelecekten umutlu olmamız gerekir" diyen Çiftçi, geleceğe dair düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: "Umudu getiren kadroların başında siyasi kadrolar gelir. Şehir olarak kurtarıcıyı dışarıda aramamız doğru bir yaklaşım değildir. Eğer siyaset Şanlıurfa siyasetçilerini değirmen gibi öğütmezse geleceğimiz umut verecektir. Ancak rakipleri tarafından herşey mubahtır anlayışıyla siyasetçi saldırı aldığında verimlilik çok düşmektedir. Şehrimizi; gizli siyaset yapan, yönlendiren, dizayn edenlerden arındırmalıyız. Siyasetçi siyasetini şeffaf yapmalıdır. Toplumun huzuruna çıkan ve hesap verecek kişi siyaset yapmalıdır. Siyaset belirsiz kişilerin gölgelerinden kurtulursa, halkımız her şeyi çok net görecek ve gelecek adına sevinecektir."
"ORTALIK YALAKALARDAN GEÇİLMEZ OLUR"
Şanlıurfa'da bugüne kadar en çok tartışılan konulardan biri de siyasi görevler oldu. Çiftçi, görevlendirmelerde olması gerekenler ve olmaması gerekenler noktasında düşüncelerini de paylaştı. "Siyaset bir görev ve sorumluluk yeridir" diyen Çiftçi'ye göre, 'siyasi görevlerde kriter' şu şekilde olmalı: "Bu sebeple siyasi görevlerde sadece partizanlık, sadakat ve sadece şahsıma sadakat aranılırsa ortalık yalakalardan geçilmez olur. Şu an maalesef bu ortama prim verilmektedir. Eğer şehre yararlı olma, evrensel ve ahlaki ilkeler ışığında liyakat sistemi baz alınarak siyasi görevlere namzet belirlenirse; Yetenekli, kapasiteli, vizyonlu siyasetçilerin çoğalması ancak bu yöntemle olur. Burada diğer söylenecek bir kriter de; Kişi yararından ziyade kamu yararını öncelikleyen kişilerin olmasının gerekliliğidir."
"ŞANLIURFA'DA SİYASET SIRA GECELERİNDE YAPILIYOR"
Çiftçi, Şanlıurfa'da siyasetin doğru mecralarda yapılmadığını savunarak, "Siyasetin yapıldığı yer siyasi partilerdir" hatırlatmasında bulunuyor. "Ancak bu kural Şanlıurfa için geçerli olmamaktadır" diye ekleyen Çiftçi, şu şekilde devam ediyor: "Hatır ve gönülün çok işlendiği bir coğrafyada yaşadığımız için yüz yüze konuşmayı, tartışmayı, istişareyi sevmiyoruz. Onun için siyasi parti organlarında güçlü bir siyasi fikir çıkmamaktadır. Şehir olarak biz bu boşluğu sıra gecesi ve kırsal odalarda muhatabın olmadığı ortamlarla dolduruyoruz. Bu siyasetçilerin anlaşılmasını sakladığı gibi, kimin ne düşündüğüne de gölge düşürmektedir."
"BANA GÖRE SUÇTUR"
Algı siyasetiyle ilgili de konuşan Çiftçi, "Her şey algıdır fikriyle yola çıkarsanız başında kaybetmişsiniz demektir" diyerek algı yönetimi hakkında düşüncelerini şu ifadelerle dile getiriyor: "Çünkü olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek yanıltmadır, kul hakkı yemedir. Hatta bana göre suçtur. Şehir olarak algıya çok prim veriyoruz. Gıyaben geliştirilen konularda iddia ve karar görevini aynı anda gerçekleştiriyoruz. Bu hoşumuza gidiyor, dolaysıyla farkında olsakta olmasakta yanlış bir konu olan algı yayılımını desteklemiş oluyoruz. Oysa ki yapmamız gereken araştırmacı bir yaklaşımla hep gerçeğe destek vermek, hep gerçeği görmek olmalıdır."
"ÇALIŞMAYAN BELEDİYEYE DİKKAT"
Çiftçi'nin en çarpıcı açıklamaları ise yerel yönetimlerle ilgili oluyor. Bu konuda "Çalışmayan belediyeye dikkat" diyen Çiftçi, şu şekilde devam ediyor: "Belediyeler herkesin belediyesidir. Hizmet adaletçe verilmelidir. Şanlıurfa sınırında yaşayan herkesin başına gelen istihkakı kullanmaktasınız. Bunun için belediye başkanlığı hem kolay hem de zor bir görevdir. Belediye başkanlığı bir dertlenme, dert edinmedir. Sürekli aktif olmayı gerektirir. Kendini unutturan belediye başkanlarını halkımız unutmamalıdır. Esas olan çalışan belediyeleri oluşturmaktır. Proje üreten belediyeler hata yapabilir. Bunu hoşgörülü olmalıyız. Proje üretmeyen belediyelerin eleştirilecek tarafı da yoktur. Peki çalışan belediyeler eleştiri bombardımanına tabi tutulursa, çalışmayan belediyelere zımnen ödül vermiş olmuyor muyuz? Herkesin hakkını yerli yerine teslim etmeliyiz. Benim kamuoyuna söyleyeceğim: çalışan belediyeye değil, çalışmayan belediyeye dikkat!"
"YÜKSELME KRİTERİ LİYAKAT OLMALIDIR"
Çiftçi, son olarak "Hizmet anlamında belediyelerde yeterli kadro var mı" sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Şanlıurfa’da belediyecilik anlamında isim yapmış bir bürokrat yoktur. Olması da mümkün değildir. Çünkü bir dönem aktif olan, diğer dönem pasife düşürülmektedir. Her zaman söylüyorum: Belediyelerde yükseltme kriteri liyakat olmalıdır. Bilen ezilmemeli, korunmalıdır. Ahlaklı duruşlar ödüllendirilmelidir. Gençlere destek verilerek geleceğin belediyecileri yetiştirmelidir. Dedi kodu yapan belediye kadrolarına dur diyecek, kendi içinde kadrolaşarak ortam oluşturan kişilere yok diyecek belediye başkanları gerekli. Herkes kadrosunu niyetine göre oluşturuyor. Belediyelerimiz kadrolarını sadakate göre oluşturulduğu için yeterli bulmuyorum."