Baba mesleğini yarım asırdır sürdürüyor
Osmanlı döneminin önde gelen ancak günümüzde yok olmaya yüz tutmuş mesleklerinden saraçlık son demlerini yaşıyor. Şanlıurfa’nın son saraçlarından İmam Bakır Nahya da babasından öğrendiği mesleğini yarım asırdır sürdürüyor. Bugüne kadar sayısız hayvan eyeri, yük ve binek hayvanları için koşum takımları, atlar için süsler yapan İmam Bakır Usta, kendisiyle birlikte bu mesleğin Şanlıurfa’da unutulup gitmesinden korkuyor....
ŞANLIURFA – Şanlıurfa’da artık son demlerini yaşayan
saraçlık unutulmaya yüz tutmuş meslekler arsına girdi.
Ulaşımın binek hayvanlarla yapıldığı dönemlerde gözde
mesleklerden biri olan saraçlık günümüzde adeta yok olmaya yüz tutmuş durumda.
Gelişen teknolojiye direnemeyen zanaat, ustalarını birer birer yitirdi.
Şanlıurfa’da mesleğin son erbabı olarak bilinen 60 yaşındaki İmam Bakır Nahya,
çocuk yaşta babasının yanında çırak olarak başladığı saraçlığı her türlü
zorluğa rağmen devam ettirmeye çalışıyor.
Balıklıgöl’de bulunan tarihi çarşılar bölgesinde küçük bir
dükkanda yarım asırdır saraçlık mesleğini icra eden Nahya, Bizim Haber Ajansı’na
(BİHA) konuştu.
İmam Bakır Nahya, deriye şekil vererek bugüne kadar sayısız
atlar için eyer ve koşum takımı, atlar için başlık ve çeşitli süsler, köpek
tasması gibi gereçler yapmış.
Tabanca kılıfı, kemer, telefon kılıfı, çakmak kılıfı gibi
daha birçok ürün de yapan Nahya, saraçlığın bütün kesime hitap eden bir meslek
olduğunu vurguladı.
Mesleği çocukluk yıllarından itibaren babasının yanında
çalışarak öğrendiğini belirten Nahya, mesleğin zorlu ve tahammül gerektiren bir
zanaat olduğunu söyledi.
NAHYA: TEKNOLOJİ NE
KADAR GELİŞSE DE EL EMEĞİ ÖLMEZ
“Babadan kalma saraçlık mesleğimi 50 yıldır devam
ettiriyorum” diyen Nahya, Şanlıurfa’da bu mesleği yapan pek kimsenin
kalmadığını kaydetti. Mesleği öğrendiği yıllarda çarşıda 15’ten fazla saraç
dükkanı olduğunu söyleyen Nahya, şunları ifade etti:
“Tabiri caizse Urfa’da bu meslekte en son kalan benim. 50
yıl önce burada en az 16 saraç dükkanı vardı. Tükenmekte olan bir mesleğe
devletin destek vermesi gerekiyor. Saraçlıkta çırak da yetişmiyor. Zamanın
insanları kolay yoldan para kazanmayı istiyor. Zor ve sabır gereken bir
meslekte çalışmak kolay değil. Teknoloji ne kadar gelişse de el emeği ölmez.
Teknoloji, fabrikalaşma etki etti ama işimiz varlığını sürdürüyor. Ben bir
deriye bir günde işlem yaparken makine 10 dakikada yapıyor. Hazır ürünler el
emeği kadar değerli değildir”.
“YILLARIMI BU MESLEĞE VERDİM”
İnsanların artık kolay yoldan para kazanmak istediği için bu
gibi tahammül isteyen mesleklerde çalışmak istemediğine, dolayısıyla da çırak
yetişmediğine vurgu yapan Nahya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim işimiz tahammül isteyen bir iştir. Benim yaptığım
eşyalar komple elle dikildi. İnsanlar bakınca elle dikildiğine inanamıyorlar.
Yıllarımı bu mesleğe verdim. Artık işin erbabı olmuşum. Mağaza ürünlerine göre
bizim ürünler çok düşük. Bende en iyi kemer 100 lira iken mağazada 200 lira.
Batı tarafı buraya göre daha çok bu malzemelere rağbet ediyor. Sektörde ilgi de
azaldı. At besleyen insanlar azaldı. Yarış sektörü düştü.”
Saraçlığın unutulup gitmemesi devletin teşvikte bulunması
gerektiğini vurgulayan Nahya, “ŞURKAV ve valilikten teşekkür belgeleri aldım.
Bu meslekte çırak yetiştirilsin ya da Urfa’da bu meslek unutulmasın, gelişsin
diye gayret eden bir insan yok. Benim baba mesleğim bu. İşini yaptığım birisi
bana ‘babana rahmet’ deyince ne kadar güzel oluyor, mutlu ediyor insanı. Benden
sonra bunu söyleyecek kimse yok, çocuklarım bu işi yapmıyor, çırak da
yetişmiyor. Bu durum beni üzüyor. Benden sonra burada bir çırak olamaması beni
üzüyor” diye konuştu.
SİNAN ÖZDEMİR –
MUSTAFA EKİNCİ – ÖZEL HABER / BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.