Bakırcı: Esnaf ve vatandaş perişan
ESDER Şanlıurfa Şube Başkanı Enes Bakırcı, Türkiye’de yanlış politikalardan kaynaklandığını ileri sürdüğü ekonomik sıkıntıların esnaf ve vatandaşı perişan ettiğini söyledi....
ŞANLIURFA- Esnaf Sanatkarlar Derneği (ESDER) Şanlıurfa Şube
Başkanı Enes Bakırcı, Türkiye’de yanlış politikalardan kaynaklandığını
ileri sürdüğü ekonomik sıkıntıların esnaf vatandaş üzerinde olumsuz etkiler
oluşturduğunu belirterek, “Esnaf perişan, çiftçi perişan, nakliyeci perişan, üretici
perişan, tüketici perişan” ifadelerini kullandı.
Bakırcı, yazılı açıklamasında, son günlerde ekonomide
yaşanan sıkıntıların esnafı ve vatandaşı tahammül sınırlarını zorlayan bir
duruma getirdiği kaydetti.
Bakırcı, ekonomik sorunların esnaf ve vatandaş
üzerindeki etkilerini anlattığı ve ülke ekonomisinin nasıl düzelebileceğine
ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Özellikle 2018 yılından itibaren sistem değişikliğiyle
yönetim gücünün kurumsallıktan uzaklaşarak cumhurbaşkanında toplanması sonucu
bakanlıklar işlevini yitirmiş, bürokraside liyakat ilkesi yerini sadakat
ilkesine bırakmıştır. Bu nedenle özellikle ekonomide gittikçe artan kötü
gidişat 2020 yılından itibaren yaşanan pandeminin etkisiyle tüm dünyada olduğu
gibi ülkemizde de sıkıntıların büyümesine yol açmıştır. Son olarak 2021 yılı
eylül ayında hiç bir bilimsel temeli olmayan ‘ faiz sebep, enflasyon sonuç’
teorisi döviz kurunun patlamasına yol açmış ekonomi tümüyle kontrolden
çıkmıştır.
Özellikle artan işçilik, kira, elektrik, akaryakıt ve
doğalgaz maliyetleri esnafın alım gücünü düşürmüş, ödemeler dengesinin
bozulmasına yol açmıştır. Diğer taraftan bu zamlara ilaveten temel ihtiyaç
maddelerindeki günlük zamlar vatandaşlarımızı 1970’ lerin sonundaki gibi
kuyruklara mahkum etmiştir. Hayat pahalılığı halkın çoğunluğunu teşkil eden
ücretli kesimin maaşlarını hızla eritmiş, harcamalar ancak günlük ihtiyaçların
bir kısmına yeter hale gelmiştir. Dolayısıyla düşen alım gücü esnafı
satışlarında ciddi kayıplara sebep olmuş işletmesini çeviremez hale düşürmüştür.
Bugün bir çok işletme sahibi banka kredileriyle ayakta kalmaya çalışmaktadır.
Oysa geçmiş uygulamalara baktığımızda Turgut Özal
döneminde yüksek enflasyona rağmen ücretlilere enflasyon oranından fazla zam
verilmesi bu kesimi enflasyona ezdirmediği gibi piyasanında canlı kalmasını
sağlamıştır. Yine Necmettin Erbakan döneminde ücretlilere cumhuriyet tarihinin
en yüksek zam oranı olan yüzde 102 zam verilerek esnaf ve vatandaş enflasyona
ezdirilmemiştir.
Tüm bu olumsuzlukların aşılabilmesi için öncelikle aklın
ve bilimin gerektirdiği yönetim ilkelerine geri dönülmesi, kurumsallaşma ve
uzmanlaşmanın sağlanması, ülkenin kaynakları ve ihtiyaçları arasında doğru bir
dengenin oluşturulması gerekir.
Ayrıca 20 yıldır göz ardı edilen tarımın yeniden
canlandırılması, tarımsal ürün ithalatının kısıtlanması, çiftçinin tohum, gübre
ve mazot gibi temel girdilerinin sübvanse edilmesi, yine hayvancılığın doğru
teşviklerle desteklenmesi, hayvan ithalatı yerine süt ve et hayvancılığının
desteklenmesi gerekmektedir.
Ticaret hayatımızın bel direği olan esnafımızın da
faizsiz kredi ve teşviklerle desteklenmesi, ana maliyet unsurlarının sübvanse
edilmesi ve en önemlisi piyasaların canlanması için vatandaşın alım gücünün
artırılması ve bir an önce enflasyonun makul seviyelere çekilmesi
gerekmektedir. En son olarak hükümet bir an evvel rant ekonomisinden Reel
ekonomiye geçmesi elzemdir mecburidir. Yani üretime dayalı ekonomi sistemi baz
alınmalı tarım ve hayvancılıkta hızla atağa kalkmalı kendi kendine yeten ülke
konumuna gelmelidir aksi taktirde bugünlerimizi arar duruma gelebiliriz”.
BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.