Şizofrenide erken tanı önemli
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Deniz Oruç şizofreni hastalığı hakkında bilgi aktardı....
Şizofren, bir bireyin davranışlarını, hareketlerini, gerçeği algılayış şeklini ve düşüncelerini çarpıtarak değiştiren, ailesi ve sosyal çevresi ile ilişkilerini bozan psikiyatrik bir hastalık olarak biliniyor. Psikiyatride ana tedavide en zorlanılan hastalıkların başında gelen şizofreni, hem toplumda hem de dünyada benzer sıklıkta rastlanan bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Deniz Oruç, şizofreni hastalığının iyileştirilebilir ve tedavi edildikten sonra hastaların yaşamlarında büyük değişiklik sağlanabileceğini aktardı.
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Deniz Oruç şizofreni hakkında şu bilgileri
verdi:
“Şizofreni hem yaygınlığı hem de
genç yaşta ortaya çıkarak kişinin hayatında yol açtığı kayıplar açısından
önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan çalışmalarda
15-44 yaş arası insanlarda en fazla yeti yitimine sebep olan on hastalık
arasında yer alır. Yine DSÖ göre sıklığı yüzde 0.45 olarak belirtilmekte ve
erkeklerde kadınlara göre kabaca 1,5 kat daha fazla görülmektedir. Şizofreni
kişinin, algılamasını, düşünmesini, duygularını, hareketlerini, dikkatini,
yargılamasını etkileyen bir hastalıktır. Öğrenme, kendine bakım, çalışma, insan
ilişkileri ve yaşam becerileri gibi birçok işlev alanında yetersizliklere yol
açarak, iş ve toplumsal sorunlara yol açabilir. Şizofreni genellikle kişinin
gerçeklik algısının zayıfladığı, halüsinasyon adı verilen; aslında var olmayan
şeyleri duyumsama ve hezeyan adı verilen; gerçeğe uygun olmayan ve aksi
kanıtlansa dahi değiştirilemeyecek düşüncelerin eşlik ettiği bir atak dönemiyle
başlar.
Böyle dönemlerin varlığından şüphelenildiğinde, kişilerin derhal bir psikiyatri uzmanı tarafından muayenelerinin yapılması, tanılarının konulması ve tedavilerinin başlanması gerekmektedir. Erken tanı ve tedavi ile kişilerin yeniden bir atak dönemi yaşamalarının önüne geçilebileceği gibi, kişilerde şizofreninin etkisi olan bilişsel yıkım ve yeti yitiminin de önüne geçilmiş olacaktır. Unutulmamalıdır ki; Şizofreni ‘de bilişsel kayıpların ve yeti yitiminin birincil sebebi kişilerin yaşadığı atakların sayısı ve tedavisiz geçen sürenin fazla olmasıdır. Erken tanı, tedavi ve yeterli sosyal destek ile Şizofreni hastalarının yaşamlarında büyük değişiklik sağlanabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.”
BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.