18 yıldır tekerlekli sandalyede! Urfa’da yaşadığı sıkıntılar sayısız
Hareket kısıtlılığı olan bireylerin bazıları yaşamlarını tekerlekli sandalyeye veya bastona mahkum olarak sürdürüyor. Şanlıurfa’da da tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi pek çok vatandaş tekerlekli sandalyeyle sosyal hayata karışıyor....
ŞANLIURFA - Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri, Türkiye’de ve dünyada engellilerin sosyal ve ekonomik yönden karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek ve çözüm üretmek amacıyla Engelliler Haftası olarak anılıyor.
Hareket engelli olmanın pek çok nedeni bulunuyor. Kimi
doğuştan oluşuyor, kimi kazalar hastalıklar ya da yaşlanma sonucu oluşabiliyor.
Çok çeşitli rahatsızlıkları içinde barındırdığı için bu kişilerin ihtiyaçları
da farklılıklar gösteriyor.
Hareket kısıtlılığı olan bireylerin bazıları da yaşamlarını
tekerlekli sandalyeye veya bastona mahkum olarak sürdürüyor. Şanlıurfa’da da
tüm dünyada ve ülkemizde olduğu gibi pek çok vatandaş tekerlekli sandalye ile
sosyal hayata karışıyor. Kentteki engelli vatandaşların en büyük sorunu ne
yazık ki erişilebilir olmayan çevre koşulları.
Şanlıurfa’da hayatını tekerlekli sandalyeye mahkum olarak
sürdüren hareket engelli vatandaşlardan biri de 32 yaşındaki Mesut Çakallı.
Harran Üniversitesi’nde Radyo Televizyon Programcılığı
Bölümü’nde öğrenim gören Çakallı, 14 yaşında geçirdiği hastalık sonucu sakat
kaldı. O günden beri de Çakallı yaklaşık 18 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum
olarak hem okuluna gidiyor hem de sosyal hayatın içinde yer alıyor.
Mesut Çakallı, kentte sık sık karşı karşıya kaldığı zorlukları,
en çok sıkıntı çektiği noktaları Engelliler Haftası’nda Bizim Haber Ajansı’na
(BİHA) anlattı.
ÇAKALLI: SİSTEMATİK
ŞEKİLDE YAPILMAMASI BİZE ZORLUK ÇIKARIYOR
Tekerlekli sandalyeye mahkum olan biri olarak en çok güçlük
yaşadıkları yerin kaldırımlar olduğunu belirten Çakallı, kaldırımlarda, iş
yerleri ve bina önlerindeki engelli rampalarının çok dik yapıldığını veya hiç
yapılmadığına dikkati çekti.
Çakallı, dar yapılmış kaldırımların veya kazılmış, yeniden
yapılmamış olan bozuk kaldırımların tekerlekli sandalye kullanan tüm
engellilerin korkulu rüyası olduğunu ifade etti.
Zaten zor ve kısıtlı olan hayatlarında çevresel faktörlerden
kaynaklı çok fazla zorluklar olduğunu belirten Çakallı, şunları söyledi:
“Öncelikle yanlış park edilen araçlar, yapılan kaldırım
çalışmaları ve çoğu yerde engelli rampalarının olmaması… Özellikle engelli
rampalarının sistematik şekilde yapılmaması bize zorluk çıkarıyor. Diyelim bir
yerden kaldırıma çıktınız, eğer kaldırımın sonunda engelli rampası yoksa ya
birinden yardım isteyeceksiniz ya da o yolu geri dönüp baştan döneceksiniz. Çoğu engelli insanlar birinden bir şey istemeyi
çok fazla tercih etmiyor.”
“BİLİNÇLENDİRMEK
ÖNEMLİ”
Çakallı, engelli rampalarının önüne araç parkeden
vatandaşları şikayet etmek veya onlara ceza yazılmasını sağlamak yerine bu
kişileri bilinçlendirmek gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Engelli rampalarının önüne araç park edenleri gördüğümüzde
hepimizin aklına şu gelebiliyor: Polisi arayalım, çektirelim veya ceza
yazdıralım. Ama geçici bir çözüm. Bilinçlendirmek önemli. Herkesin bu konuda
daha duyarlı ve bilinçli olması lazım. Ben öyle bir şey gördüğüm veya yaşadığım
zaman ya geçebileceğim başka bir alan ya da araç sahibinin gelmesini bekliyor,
geldiği zamanda kendimi gösterip yaptığının yanlış olduğunu anlatıyorum.”
“YEMEKHANE İKİNCİ
KATTA VE ASANSÖR YOK”
Harran Üniversitesi’nde eğitimine devam eden Çakallı, okula
gidip gelişlerde ulaşımda sorun yaşamadığını ama okulda yemekhanenin ikinci
katta olması nedeniyle zorlandığını anlattı. Çakallı, “Okula kendi aracımla gidip geliyorum. Okul
içinde de böyle bir sorun var. Rektörle görüşme sağladık, hem kendim için hem
de önümüzdeki dönümde okula gelebilecek engelli arkadaşlarımız için. Yemekhane
sorunumuz var. Yemekhane ikinci katta ve asansör yok. Arkadaşlarım benim yerime
yemek alıyor, ben de aşağıda yiyorum. Bulunduğuz yer eski. Kampüste olsaydık,
oradaki imkanlar daha fazla ve iyi. Onun dışında ulaşımda engelli
arkadaşlarımız için hiçbir sıkıntı yok. Otobüsle çok rahat gidip gelebiliyoruz”
şeklinde konuştu.
“ENGELLİ RAMPALARI
GÖSTERİŞ AMAÇLI YAPILIYOR”
Çakallı, özellikle kafe ve restoranlarda engelli
rampalarının gösteriş amaçlı yapıldığını söyleyerek, bu tür iş yerlerinde
yaşadığı sıkıntıları şöyle aktardı:
“Kafe ve restoranların girişlerinde ya çok dik rampalar
oluyor ya da hiç rampa olmuyor. Yani gösteriş amaçlı yapılıyor. Buna
yapabileceğiz bir şey yok. Burada önemli olan engelli rampalarını doğru bir
açıyla yapabilmek. En azından yapan kişinin engelli bir tekerlekli sandalye
alarak, rampayı kullanması en doğru çözüm. Bu şekilde olursa zor olan hayatımız
biraz daha kolay olabilir.”
“ŞANLIURFA’DA EN ÇOK
HASTANELERDE SORUN YAŞADIM”
Şanlıurfa’da en çok sorun yaşadığı yerlerden birinin de
aşırı kalabalık olan hastaneler olduğunu vurgulayan Çakallı, şunları söyledi:
“Şanlıurfa’da hastaneler çok kalabalık, insanımız sabırsız.
Bir öncelik sıralamamız var onu da kullanamıyoruz. Doktorlar yeterince
ilgilenemiyor. Çünkü çok hasta var ve sıra size gelene kadar, bazı şeylerden
feragat etmeniz gerekiyor. Engel zihinde başlıyor. Önce zihni değiştirmek
lazım. Buradan evde oturan engelli arkadaşlarım varsa onlar da duysun sesimi,
okullarına gitsinler. Çalışma imkanları varsa çalışsınlar. Dışarı çıkma imkanları
varsa bol bol gezsinler. Hayatı doya doya yaşasınlar”.
ASUDE ARTAN – MUSTAFA EKİNCİ – ÖZEL HABER / BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.