Göbeklitepe sembolleriyle tufandan karaya çıkış
ÖZEL HABER | Şanlıurfa’da ‘tarihin sıfır noktası’ olarak nitelendirilen Göbeklitepe ile ilgili birçok araştırması bulunan İnönü Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kemal Duruhan, ören yerindeki bazı taş sütunların Nuh tufanına ait enstantaneler içe...
İnönü Üniversitesi’nde eğitim felsefesi
ve bilim felsefesi alanında dersler veren Prof. Dr. Kemal
Duruhan, Göbeklitepe Ören Yeri’ndeki üzerinde H harfi bulunan taşları ve
yuvarlak şekilli bir taşı Ajans Urfa için yorumladı.
Profesör Duruhan’ın değerlendirdiği taş sütunlar ve
yorumları şöyle:
“Adıyaman Samsat
Belören’de alt sınırı milattan önce 40 bin ila 10 bin yıllara dayanan bir duvar
yazısı okuduk. Buradaki ilk görselde oraya ait bir enstantane var. H simgesi
ile sembolize edilen Nuh’un Gemisi, Nuh’un defni ile birlikte nihai durağında.
Etrafından doğrusal çizgiler var, bunlar güven ve
garantiyi gösteriyor. Nuh’un gemisi denizde, Tanrı’ya olan inanç ve ona güvenle
sularda, geceler ve gündüzler boyunca seyretmiş.
H harfi ve yarım yuvarlaklar var. Geminin arka ve önünde
dalgalar var, gemi denizde yüzüyor. Deniz dalgalarında tufanda seyir. Burada
simgesel olarak verilmiş.
Tufanı anlatan en kapsamlı tablo. Tufanın suların yeryüzünde
kaynaması ile başlaması, geminin dalgalı sulara sürüklenmesi, yükseklerde dağ
silsilesinde suların durulması ve karaya çıkılması, suların tedrici olarak
alçalması.
Ellerde önce bir şükür ifadesi var. Tanrı’ya teşekkür
ediliyor. Bu T taşının Nuh tufanı olma ihtimali çok yüksek. Artık gemi karada,
güvende, dağların üstünde.
Yuvarlak taş figürlü bir taş. Çok büyük ihtimalle iki
parça olarak yapıldı ve birleştirildi. Kesinlikle bir gemi resmi çıkıyor
buradan. Suda yüzen bir gemi bu. Dışarıda ise geminin önünü ve arkasını saran
dalgaları görüyor. Bu Nuh’un gemisi, denizde yüzüyor, önünde ve arkasında dalga
var.
İlk akla gelen şeyin Nuh’un gemisi olması lazım. Buradaki
hayvanların Nuh’un gemisindeki hayvanlar olduğunu söyleyebiliriz.”
“DELİKLİ NAZAR BONCUĞUNUN BİLE BURADAN TÜRETİLDİĞİNİ
SÖYLEYEBİLİRİZ”
Duruhan, Göbeklitepe’yi şöyle yorumladı:
“Göbeklitepe, Nuh’un gemisi dağda üzeri örtülü. Çocuklar
tabiata, yeryüzünde, yakın çevreye dağıldılar. Ataların ve kurtuluşun anılması
gerek. Zaman zaman toplanılarak anma ve şükür ritüellerinin yerine getirilmesi
gerek. Çevre yapılar gemiyi anlatıyor, T taşlarının büyük ve ortada olanları
saygın atalar Nuh ve karısına ait. Diğer T taşları, ahalinin atalarını
sembolize ediyor. Doğru ve saf bir inanç ve anma. Ama bin yıllar içinde Tanrı’ya
aracılık rolüne dönüşüp, Hz. İbrahim zamanında doruk noktasına ulaşan
putperestliğe evriliyorlar. Hz. İbrahim aracılığıyla Tanrı yol ve dinini
yeniden tanzim ediyor. H harfi denge belirten bir hal ile gemiyi simgelerken, yuvarlak
taş bizzat gemiyi anlatıyor. Dairenin iç yüzeyini çizdiğinizde dengede bir gemi
resmi ve varlığını oluşturuyorsunuz. Dairenin dış yüzeyi ise gemiyi saran
dalgaları canlandırmamızı sağlıyor. Delik taş insanlığın kollektif bilinç
dışında yer etmiş bir arketip Avrupa memleketlerinde ve Anadolu’da şifacılıktan
tutun şans ve çocuk edinme ve istediğinize ulaşmaya kadar birçok şeye aracılık
ediyor. Gemi tufan ve kurtuluş, bu delikli taş efsanesine ve şifacılığına dönüşmüş.
Hatta delikli nazar boncuğunun bile buradan türetildiğini söyleyebiliriz.
Göbeklitepe’deki bu yuvarlak taş, tufan gemisi ve
kurtuluşu simgelemekte. Buradan da birçok dünya kültürüne delikli taş ve nazar
boncuğu formu ile dertlerden kurtuluşu ve istenilene ulaşmayı sembolize
etmektedir.”
ÖZEL HABER – BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.