Şanlıurfa'daki satranç turnuvası CİMER'e taşındı!
Şanlıurfa'da 9-10 Nisan tarihlerinde yapılan ‘Şanlıurfa Kurtuluş Satranç Turnuvası’yla ilgili skandal bir iddia ortaya atıldı. İddia, CİMER’e taşındı....
ŞANLIURFA – Şanlıurfa’da geçen hafta sonu yapılan Şanlıurfa
Kurtuluş Satranç Turnuvası, başhekimin bir yarışmacıyı haksız yere diskalifiye
ettiği iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet edildi.
Turnuvada cep telefonu bulunan sporculara yanlarında
getirdikleri telefonlarını erişimleri olmayan başka bir masaya bırakmalarına
izin verildi. İddiaya göre, dördüncü tur maçları başladıktan sonra sporculardan
B.M’nin üzerinde bulunmayan telefonu, yetkililerin bırakmalarını söyledikleri
yerdeyken çaldı. Bunun üzerine masa hakemi maçı devam eden B.M’ye telefonunu
kapatması veya sessize alması gerektiğini söyledi. Daha sonra masa hakemi
durumu başhakeme iletti. Başhakem Y.A. gelerek B.M’ye maçtan diskalifiye
olduğunu bildirerek maçı sonlandırdı. Maç esnasında bu durumu gören başka bir
sporcu da üzerinde bulunan cep telefonunu, telefonların toplandığı masaya gidip
bıraktı. Ancak bu sporcuya herhangi bir işlem yapılmadı.
Oğlunun turnuvadan haksız bir şekilde diskalifiye edildiğini
belirten veli K.M. başhekimi suçladı. “Bir sporcunun üzerinde dahi bulunmayan
bir cep telefonu yüzünden diskalifiye edilmesi ne kadar adildir?” diye soran
K.M, başhakem Y.A’nın, diğer oğlu Y.E.M’yi bir maçta yine haksız yere
diskalifiye etmesi sonucu yaşadığı tartışmayı kişiselleştirerek eline geçen
fırsatı B.M’ye karşı kullandığını ileri sürdü.
Veli K.M. CİMER’e attığı
şikayet dilekçesinde hakkını aradığını ve olayın kişileştirildiğini belirterek
şu ifadelere yer verdi:
“Şanlıurfa’da 9-10 Nisan tarihlerinde “Şanlıurfa Kurtuluş
Satranç Turnuvası” gerçekleştirildi. Velisi bulunduğum 13*** TC nolu oğlum B.M.
(FIDE ID: 26312948) 2007 doğumlu olduğu için Açık kategoride turnuvaya
katılmıştır. Turnuva kuralları teknik toplantıda belirtilmiştir. Turnuvada cep
telefonu ile ilgili olarak sporcuların yanlarında getirdikleri telefonları
erişimleri olmayan başka bir masaya bırakmalarına izin verilmiştir. 4. tur
maçları başladıktan sonra oğlumun ÜZERİNDE BULUNMAYAN, turnuva yetkilileri tarafından gösterilen
yere bırakılmış olan cep telefonu çalmıştır. Bunun üzerine masa hakemi maçı
devam eden oğluma telefonunu kapatması veya sessize alması gerektiğini
söylemiştir. Daha sonra masa hakemi durumu başhakeme iletmiştir. Başhakem gelip
oğluma maçtan diskalifiye olduğunu bildirmiş ve maçını sonlandırmıştır. Maç
esnasında bu durumu gören başka bir sporcu üzerinde bulunan cep telefonunu
telefonların toplandığı masaya bırakmıştır. Ancak bu sporcuya herhangi bir işlem
yapılmamıştır. Ayrıca 4. turdan önce de bir sporcu cep telefonunu gösterilen
yere değil maç yaptığı masanın üzerine koymuştur. Bu bahsettiğim durumlar
turnuvaya katılan sporcuların ve masa hakemlerinin gözü önünde gerçekleşmiştir.
Herkes buna şahitlik edebilir.
Malumunuz maç esnasında sporcuların lavaboya gitmelerine
izin verilir. Kapalı dahi olsa, üzerinde cep telefonu bulunan bir sporcunun
kopya çekme, hile yapma riski daha yüksek iken; 15 yaşında olmasına rağmen 9
yılını bu spora vermiş olan bir sporcunun üzerinde dahi bulunmayan bir cep
telefonu yüzünden diskalifiye edilmesi ne kadar adildir? Eğer başhakem inisiyatif alarak telefonların
turnuva alanına girmesine izin vermiş ise yine aynı başhakem inisiyatif alarak
telefonu sehven açık kalmış olan sporcunun onu kapatmasına izin verebilirdi.
Burada tamamen çifte standart uygulanmıştır. Bunun sebebini, başhakem Y.A.nın önceki turnuvalarda diğer
oğlumun (Y.E.M.) bir maçında verdiği ve
yine haksız olduğunu düşündüğüm bir kararı sonucu çıkan tartışmadan dolayı
konuyu kişiselleştirip eline geçen fırsatta bunu bize karşı kullanması olarak değerlendirmekteyim.
Oğlum B.M’nin bu olaydan dolayı çok üzüldüğünü ve Y.A. isimli şahsın yöneteceği
turnuvalara katılmak istemediğini belirtmek isterim. Bizim kendisiyle hiçbir
iletişimimiz veya husumetimiz bulunmamaktadır. Ancak kendisinin bu tavırları ile
nereye varmak istediğini anlamamaktayız.
Biz aile olarak çocuklarımızın bu sporu devam ettirmelerini
ve kendilerini geliştirmelerini sağlamak adına elimizden gelen bütün özveriyi
sunmaktayız. Antalya, Ankara, Gaziantep, Sivas gibi şehirlerde gerek yaş kategorileri,
gerek okul sporları takım turnuvaları ve gerekse bireysel ulusal-uluslararası
turnuvalara elimizden geldiğince katılım sağlamaya özen göstermekteyiz.
Şanlıurfa gibi satranç sporunun maalesef hak ettiği seviyeye ulaşamadığı bir
şehirde böylesine özveriyle çabalarken, eline geçirdiği yetkiyi kişisel tatmin
aracı olarak kullanıp sporculara mobbing uygulayan hakem veya yöneticilere
birilerinin ‘dur!’ demesi gerekir.
Konuyla ilgilenip bize bir dönüş sağlarsanız memnun olurum.
Selam ve saygılar sunarım”.
BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.