Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları; Türkiye’de çoğu da şehir içi geçişi olmak üzere sadece 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı, Allah’a şükür ülkemize biz bugüne kadar 22 bin kilometre daha bölünmüş yol daha kazandırdık. Aynı şekilde otoyollarımızın uzunluğunu da 2 kat arttırdık, bunun yanında denetimden araç muayenesine kadar her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Trafik denetleme ekiplerimiz personel ve araç sayısından yana yetersizdi. Tüm bu alanlarda da yaptığımız yatırımlarla da ülkemize çağ atlattık. Yeni kanunlar yeni kurallar getirdik, yeni teknolojiler geliştirdik. Elbette bütün bunlara ne gerek var diyenler de oldu ama biz trafik ile ilgili hiçbir meseleyi ertelemedik. Geciktiğimiz her günün faturasının insan canı olduğunun bilinci ile buna dört elle yapıştık. Esasen bu konu her türlü siyasi ve fikri ayrılığın her türlü rekabetin her türlü tartışmanın üstünde bir meseledir. Dolayısı ile bu ülkede yaşayan istisnasız herkesin trafik güvenliği hususundaki çalışmalara destek vermesi şarttır. Nitekim 2010 yılında BM Genel Kurulu’nda küresel yol güvenliğinin iyileştirilmesi kararı alındı. Türkiye olarak bu deklarasyona biz de imza attık ilk olarak 2011-2020 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejik Belgesi’ni yayınladık. Yaya öncelikli trafik düzenine geçtik, maket trafik araçları, otoyollarda ortalama hız koridoru trafik ekiplerinin görünürlüğünün arttırılması, tuzak radar uygulamasının kaldırılması, drift yapanlara makas atanlara yüksek cezalar getirilmesi gibi yenilikler bu plan çerçevesinde gerçekleşti. Ortalama hız koridoru sayesinde otoyol ağımızda geçtiğimiz yıl hamdolsun kazalar yüzde 25 can kayıpları yüzde 33 azaldı. Drone ve helikopter denetimlerimizde son 2 yılda 215 bin kural ihlali tespit edildi. Genel olarak baktığımızda ülkemizde 100 bin nüfus başına düşen can kaybı 2019 yılında yüzde 56 azaldı. Böylece dünyada trafik kazalarındaki can kaybında yüzde 50 azalışı tutturan 2 ülkeden biri olduk. Havayolu ve demiryolu yatırımlarımız sayesinde karayollarımız üzerindeki yükü azalttık. Gelişen refaha bağlı olarak araçların yaş ortalamasını dolayısı ile teknik kabiliyeti arttırdık, peki işimiz bitti mi? Hayır. Bizim bir defa içimizin soğuması için görmemiz gereken rakam sıfır kaza sıfır can kaybı sıfır acıdır. 2050 yılında sıfır can kaybı hedefi ile yeni stratejiler oluşturulması talep edildi, arkadaşlarımız tam bir yıl boyunca çalıştılar ve bu amaca ulaşmak üzere 2021-2030 Karayolu Stratejik Belgesi’ni hazırladılar. Güvenli Sistem Yaklaşımı’nın temelinde insan hata yapar, yapacaktır öyleyse insanın hata yapmasını engelleyen bir sistem kurulması gerekir anlayışı var. Bu da beraberinde güvenli yollar, güvenli hızlar oluşturma ihtiyacını getiriyor. İkinci yaklaşım ‘Vizyon Sıfır’ yaklaşımıdır. Gerçek anlamda sıfır hedefleyerek hem toplumu hem de ilgili kurumları buna odaklamak istiyoruz. Aşırı hızla mücadele, teknik ifadesi ile incinebilir yol kullanıcıları, bu şekilde tarif edilen yaya, motosikletli, bisikletli, engelli ve yaşlılar gibi kullanıcıların korunması, en çok kaza olan yerler olarak tarif ettiğimiz yerlerin iyileştirilmesi öncelikli alanlarımız arasındadır. Bu amaçla gerçekleştirilen ve biraz önce videolarını izlediğimiz Trafik Yüzleri Projemize katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Trafik kazalarında kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavisi süren yaralılarımıza şifalar diliyorum. Başta trafik polislerimiz ve Jandarma’mız olmak üzere yaz kış demeden çalışan tüm kamu görevlilerimize şükranlarımı sunuyorum. Profesör Doktor Ömer Özkan  Sümeyye Boyacı