Urfa'lılar Ağam Bizden Eğleni, Urfa'nın Eski Vekilini Pişman Ettiler

Şanlıurfa Ak Parti eski Milletvekillerinden Zeynel Karahan Uslu, 'İlimiz eğitimde neden son sırada bulunuyor?' sorusunu sosyal medya hesabında tartışmaya açtı.. İş insanı Mahmut Polat sosyal medya hesabından "Çok acı ve talihsiz bir twit" yorumunu yaptı. Urfalılar'dan benzer eleştiriler geldi.

Şanlıurfa'nın eski vekili sorduğuna pişman oldu.. 

Urfalı iş insanı Mahmut Polat ve Urfalılardan çok fazla eleştiri aldı...

Şanlıurfa'da bayrak üreticisi Mahmut Polat urfa eski vekilin paylaştığı twiti alıntı yaparak " Çok acı ve talihsiz bir twit" dedi.


Şanlıurfa Ak Parti eski Milletvekillerinden Zeynel Karahan Uslu, sosyal medya hesabından ilimizin eğitim durumunu tartışmaya açtı. ''Neden Şanlıurfa bütün ülkenin en düşük eğitim seviyesine sahip ve toplumsal değişim, yatırım neden tetiklenemiyor?'' diye soran ve Zeynel Karahan Uslu'ya çok sayıda yanıt geldi.

İşte sosyal medyaya yansıyan tartışmalar:

Bilal Tekatlı (Eyyübiye Ak Parti eski Belediye Meclis Üyesi):  Urfa'nın eğitimde durumu ortada ve sizde yetkilisiniz. Mesela yıllardır bu  camiada ve hükümette çeşitli görevlerde bulunuyorsunuz. Bir şeyler yaptınız da engel mi olduk. Onun için bu paylaşımınız da çok kıymeti harbiyesi yok. Hani bir söz var. "AĞAM BİZİMLE EĞLENİ»
Urfa'da zihniyet değişimi eğitimden önce gelmektedir. Toplumu kendi kontrolü altında tutmak isteyenler eğitimi hep baltalamıştır. Siyasilerimiz görüntü vermek için bilgi ve brifing alır ama iyileştirme yapılmaz.
Ya sürgün edilen ya asil kadro almak için Urfa'ya atama yapılır
İlgisiz ve yeteneksiz atamalara kimse itiraz etmez. 
Çünkü kimsenin derdi şehrin eğitimi değildir. ' Az olsun bizim olsun, bizim dışımızda kimse söz sahibi olmasın' zihniyeti her zaman etkin olmuştur. Siyasiler hizmet etmek yerine kendi yakınlarına menfaat sağlamakla meşgul.

M.Bahaddin Yetkin: Şanssız şehrimizin;  seçilmiş ve atanmışları eğitimsizliği sorun olarak görmüyor, hatta çoğu kendine avantaj olarak görüyor. Eğitimimizin hali o kadar vahim ki; eğitim talebi bile yok! Aile eğitimi de dahil, hiç bir eğitim almadıklarından, ihtiyaç hissetmeyi bile bilmiyorlar.

Hüseyin Anlı: Vekilken bunu düşünseydiniz keşke.

Zeynep Karahan Uslu: Bu yönde peşin hüküm değil, soru içeren bir tweete verdiğim katkıdan öğrenebilirsiniz.

Ahmet Öncel: Galiba bu şehirde milletvekilliği yaptınız. Görev süreniz boyunca eğitimle ilgili ne yaptınız. Kaliteli ve donanımlı eğitimcileri Urfa'da tutamıyoruz. Gerek bölgedeki feodal yapı gerek aşırı din tacirliğinde gelen eğitimciler hemen gidiyor. Sosyal ve kültürel anlamda yozlaşmış.

Zeynel Karahan Uslu: Urfa ve İstanbul Milletvekilliği esnasında ve  sonrasında şehrime bu alanda da katkı vermekten onur duyuyorum.Kamu kaynaklarının ilimizin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasını arttırmanın yanısıra, varlıklı kişisel dostlarımı harekete geçirip Endüstri Meslek Lisesi, İlköğretim okullarına Z Kütüphaneler açtırtma, STK önderi sıfatımla gençler için tarih bilinci projeleri yapma, lise öğrencilerinin ücretsiz izlediği tiyatro oyunlarını şehre getirtmeye uzanan bir yelpazede katkı verdim, vereceğim. Ancak konu şahsımın katkıları değil ve ortak geleceğimizi etkiliyor.

Faruk Demir: Sayın vekilim, affınıza sığınarak söylüyorum ama ben vekilliğiniz döneminde sizi hiç görmedim, tanımıyorum o yüzden. Varlıklı kişisel dostlar derken ne kastettiniz?Böyle bir yatırımcıda olmadı burada.

Zeynel Karahan Uslu:  Kapım ve gönül kapım hemşehrilerime hep açıktır, görevim esnasındaki kentteki varlığımı Google taramasıyla görebilirsiniz.

Ali Çiftçi:  Vekilliğiniz döneminde bırakın Urfa'nın eğitim sorununu, Urfa'nın hangi sorununu mecliste dile getirdiniz? Urfa'nın sorunları ile alakalı kaç soru önergesi verdiniz? Lütfen bunlarıda paylaşında bilelim...

Prof.Dr.Aydın İZGİ: Öncelikle akademisyen olarak -Araştırma, analiz, problem ve çareler-hususunda vekilliği kullanarak hangi adımları attınız? Esasında sadece sizin değil, bölgemizin(Doğu, Güneydoğu) meselesi olmalı. Ciddi bir çalışma ben duymadım.

Zeynel Karahan Uslu:  Akademisyen olarak meseleyi şahsıma odaklamanızı yadırgamakta birlikte, bu hususta sorulan, rasyonel çerçevede değerlendirdiğim bir tweete cevap vererek, dar bir özet geçtim, okuyunuz. Ancak konu bir Milletvekilinin yaptıklarına odaklanmaktan daha önemli,önerileriniz var ise paylaşınız.

Prof.Dr.Aydın İZGİ: Dikkat ederseniz, "Esasında sadece sizin değil, bölgemizin(Doğu, Güneydoğu) meselesi olmalı" dedim, yani buradan giden vekillerin. Maalesef eğitim işi, ülkemizin problemidir. Eğitim SİYASETTEN arındırılmalı. Aynı hükümetin farklı bakanları, programları birbirini tutmuyor. Sadece AK Parti dönemi değil, eskiden beri böyledir.Bir MİLLİ EĞİTİM politikası oluşturulmalı, Milli eğitim şurasında çıkan kararlar TAVSİYE değil, uygulanmalı. Bölgemize, ve özelde Şanlıurfaya gelince Ciddi ve Geniş bir araştırma yaptırılmalı,aile ve çocukların eğitime bakışları, beklentileri. "Başarı nasıl yükseltilebilir" diye uygulamayı yapan öğretmenler üzerinde araştırılmalı,sorulmalı. Problem çok, çocuk sayısı ve geçim için okulu yarıda bırakıp Şanlıurfa içi ve şehir dışına çalışmaya gitmek, ailelerin öğretmenleri rahatsız etmesi....gibi

Hasan Çay: Sanırım Vekil Hanım çoktandır gündemde yoktu, gündeme gelmek için böyle bir paylaşımdan bulundu, pişman olmuştur ama iş işten geçmiştir 

Prof.Dr.Aydın İZGİ: "Gündeme gelmek için" kısmına katılmıyorum, ihtiyacı olacağını da zan etmiyorum vekil hanımın. Memleketinin durumunu tartışmaya açmıştır. Ciddi katılım ve katkılar bekliyordur. Bizdeki siyaset (Parti fak etmeksizin) "Ben hükümetsem,istediğimi yaparım",yani VATAN/DAŞ'a faydalıyı isteyen yok gibi, daha çok; "Bana ve çevreme ne faydası var" kafasında, klasik ORTADOĞU insanı.

Neşe Tanal: Bu yeni bir sorun değil. Sizin milletvekiliğiniz döneminizde de vardı. O zaman neden zahmet edip tartışma açmadınız? Çözüm üretmediniz ? Neden yıllar yıllar sonra tartışma gereği duydunuz ?

M.Bahaddin Yetkin: Şanssız şehrimizin;  seçilmiş ve atanmışları eğitimsizliği sorun olarak görmüyor . Hatta çoğu kendine avantaj olarak görüyor. Eğitimsizimizin hali o kadar vahim ki; eğitim talebi bile yok! Aile eğitimi de dahil, hiç bir eğitim almadıklarından, ihtiyaç hissetmeyi bile bilmiyorlar.

Profesorfacia:  Size oy versinler diye, özellikle cahil bırakmış olabilir misiniz?

İbrahim Karahan: O zaman Zeynep hanım şöyle yapın isterseniz. Çalışma yapalım. Bizlerde size yardımcı olalım.raporları halka sunalım ve Ankara’ya gönderelim ve takipçi olalım. Çünkü el atılmadığı sürece gittikçe geriye gidiyoruz. Herkeste bu konudaki samimi düşünceleri görmüş olur.

Melih MSA: Her zaman söylerim. Urfa’nın en önemli sorunu eğitimdir.Eyyübiye’nin eğitim sorununu çözen Urfa’nın eğitim sorununu çözer. Urfa’nın eğitim sorununu çözen ülkenin eğitim sorununu çözer.

Ahmet Ataş: Eğitimsizlik ve vizyonsozluk bu şehirde işe yarıyor. çünkü insanlar toplumsal talepler yerine kişisel taleplerde bulunuyor ve tüm urfa bundan memnun. Toplumsal sorunlar çözülmediği için şehir çıkılmaz hale gelmiş durumda ama bunu sorun olarakta kimse görmüyor o da ayrı bir durum.

Filiz Yaslı: Çok basit, siyasetçiler eğitimli halk istemiyor. Halkı eğitirlerse seçilmezler  Bu yüzden eğitim sisteminin içini boşalttılar.

Osman Çuhadaroğlu: Sn. Uslu, Aslında bu problemin çok fazla değişkeninin olduğunu 13 ilçe bazında farklılık arzettiğini bu sebeple ayrı ayrı değerlendirilerek lokal çözümler üretilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. 750 bin öğrenci kozmopolit bir yapı, mevsimlik tarım işçiliği, öğretmen eksiği, öğrenci başına düşen derslik sayısı, çok dillilik, ücretli öğrt. gibi çokça problem mevcut. Ayrıca eğitim süreçlerini yöneten dinamiklerin paydaşlardan yeteri kadar destek görmemesi problemlerin çözümü noktasında en büyük engel olarak değerlendirilebilir. -Belki bir çalıştay ile söz konusu problemlerin çözümüne yönelik somut bir birliktelik ve katkı sağlanabilir.

Halil Öğretmen: Peki, tartışalım. 2010 yılına kadar  bir ilçede bir ortaokul ve bir YİBO bulunan bir yer düşünün öğrenciler ve veliler ne kadar eğitime ulaşabilirler. Aynı tarih içinde sadece bir lise bulunuyor koskoca ilçede! Bir köy okulunun tapusu yok diye yıkılıp yerine yapılmayan, Son 10 yıldır yapılan okullarla eğitim düzeyini veya okur yazar oranını ne kadar arttırabilirsiniz , günümüzde okumuş nitelikli insan dediğimiz insanlar ülkeden kaçarken kırsal nüfusun çok fazla olduğu şehirde eğitimin itibarı kalır mı ? En fazla genç nüfusa sahip şehirdeki öğrencilere devlet eğitime ve nitelikli insanı  yetiştirmek yerine mevsimlik işçi olarak çadırlarda hayatlarının solmasına göz yumuyor.