Şanlıurfa'da depremzedeler çadır kentlerde yaşamlarına devam ediyor.
Şanlıurfa’da evleri hasar gören depremzedeler AFAD tarafından kentin birçok noktasına kurulan çadır kentlerde yaşamını sürdürüyor. Depremzedeler günlerdir yaşadıkları çadırda hayatın çok zor olduğunu belirterek, evlerine dönmenin hayalini kurduklarını söyledi.
“Asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ila 7,6 büyüklüklerindeki depremlerden etkilenen Şanlıurfa'da depremin yaraları sarılıyor.
AFAD tarafından gönderilen çadırlar, valilik ve kaymakamlıklar koordinasyonunda belirlenen 91 alanda kuruldu.
Evleri yıkılan ve ağır hasarlı olan depremzedelerden yaklaşık 25 bini bu çadırlarda hayatlarını sürdürüyor. Depremzedeler zor geçen kış şartlarında ayakta durmaya çalışıyor.
Kentte en fazla çadırın kurulduğu ilçeler Haliliye ve Eyyübiye.
Haliliye ilçesine bağlı Bamyasuyu Mahallesi Necmettin Cevheri Parkında kurulan çadırda barınmaya çalışan depremzedelere üç öğün yemeğin yanı sıra yakacak, battaniye, kışlık kıyafet yardımları da yapılıyor.
Şanlıurfalı depremzedeler çadır yaşamın zorluklarını BİHA’ya anlattı.
Depremde evi hasar gören İsmail Badıllı ailesiyle birlikte yerleştirildiği çadır kentte her türlü ihtiyaçlarının karşılandığını ancak deprem korkusunu henüz atlatamadıklarını söyledi.
BADILLI: EN BÜYÜK SORUN ISINMA
“Depremin üstünden yaklaşık 10 gün geçti ama korku hala var” diyen Badıllı, çadırlarda en büyük sorunun ısınma olduğunu ifade etti. Badıllı, “Çadır sayısında biraz eksiklik var. Çadır olan yerlerde elektrik yok. Telefon şarj edemiyor, elektrikli sobayla ısınamıyoruz. Mecburen odunlu soba kullanmak zorunda kalıyoruz. Odunlu soba bulmak da zor. Halimize binlerce kez şükür. Ama çadırda en büyük sorun ısınma sorunu. Onun dışında sağ olsun devlet yeme içme, giyinme gibi konularda gerekli desteği sağlıyor” dedi.
GÜLHAN: EKİPLER HASARSIZ DERSE EVLERE GİRECEĞİZ
Çadırda hayatını sürdüren Ömer Gülhan, depremde zarar gören evlerinde hasar tespit çalışmasının bir an önce tamamlanıp yuvalarına dönmek istediğini söyledi.
“Böyle kötü bir durum daha hayatımızda yaşamadık” diyen Gülhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Allah razı olsun çadır verdiler, çadırlarda yaşıyoruz. Çok şükür çadırlarda sıkıntımız yok. Tek sorunumuz kış ve soğuk. Ne şartlarda oturduğumuzu görüyorsunuz. Eve depremden sonra bir daha giremedik. Hasar tespit için henüz ekipler daha gelmedi. Onları bekliyoruz. Ekipler hasarsız derse evlere gireceğiz. Ailemizde kimseye çok şükür bir şey olmadı. Şu anda en çok özlediğimiz şey evimiz. İnşallah da en kısa sürede döneriz.”
KALKAN: DAHA O ŞOKU ATLATAMADIK
Depremzedelerden Esma Kalkan da felaketin üzerinden günler geçmesine rağmen henüz deprem şokunu atlatamadıklarını ifade etti.
“Depremin üzerinden 10 gün geçti ama biz daha o şoku atlatamadık” diyen Kalkan, depremin psikolojik olarak da aileyi etkilediğini kaydetti. Kalkan, “Benim 8 yaşındaki çocuğum depremden dolayı psikolojik sorun yaşıyor. Bazen dili tutuluyor. Biz kendi evlerimizi bıraktık, evlerimiz ağır hasarlı. Ben kendim ağır hastayım. Kanser hastasıyım. Çadırda kalamıyorum, yüzde 80 enfeksiyon kapma riskim var. Şu an için çok şükür ailemizde yaralanan ve hayatını kaybeden yok. Bizim bina ağır hasarlı, tespite geldiler. Yaklaşık 1 haftadır e-Devlet’e düşmemiş. Evimizin durumu hasarsız veya az hasarlı olsa evimize dönerdik. Zaten kontrollerde vurdukları zaman kolonlar kirişler patlıyor. Biz çok mağduruz” diye konuştu.
BİHA