ŞANLIURFA
– Balıklıgöl Platosunda yer alan tarihi çarşıdaki Nacar Pazarı’nda
marangozlukların sesleri artık eskisi gibi gür çıkmıyor. Geçmiş dönemlerin
gözde mesleği olan ahşaba şekil verme, teknolojinin ilerlemesiyle geri planda kaldı.
Şanlıurfa’nın emektar marangozlarından biri de Nacar Pazarı’nda atölyesi bulunan 60 yaşındaki Mustafa Selver. Mustafa Usta, el yapımı ceviz beşikten kahve dibeklerine kadar birçok ahşap ürün yapıyor.
Marangozluğa 6 yaşında çırak olarak başlayan Mustafa Usta, bu mesleğe ömrünü vermiş. Zor ve sabır gerektiren meslekte emektar usta bugüne kadar birçok kez parmaklarını yaralamış.
Mustafa Usta yıllarını verdiği mesleğinde çalışma tezgahını artık toplama kararı aldı. Ahşap kesme testerelerini, rendeleri ve oyma setlerini geride bırakacak olan Mustafa Usta, bir yandan sağlık sorunları diğer yandan da ekonomik zorluklar nedeniyle böyle bir karar aldığını söyledi.
BİHA’ya konuşan emektar usta Mustafa Selver’in en büyük üzüntülerinden biri mesleğinin kaybolup gitmesi.
Ahşaba şekil vermenin büyük bir hüner gerektiğini vurgulayan Mustafa Usta, ustabaşı olarak bu mesleği öğretmek istiyor. Bu konuda devletten ve valilikten destek talep eden Selver, el ustalığı isteyen işin gelecek nesillere aktarılmasını umuyor.
SELVER: PARMAKLARIM ÇOĞU KEZ YARALANDI
Mustafa Usta, 1970’te ilkokula giderken okulda yaşanan bıçaklı kavgada bir kişinin ölmesiyle ailesinin kendisini okula göndermekten vazgeçtiğini ve o günden beri de kaderinin marangoz olarak şekillendiğini anlattı.
Mustafa Usta, “Babam okuldaki bu olaydan sonra okula gitmememi söyledi. Babam beni amcamın yanına çırak olarak verdi. O günden bugüne çalışıyorum. Şu yaşıma kadar iki kız ve iki oğlan yetiştirdim, evlendirdim. Ama ben de artık çalışamıyorum. Bu işte çalışırken parmaklarım çoğu kez yaralandı. Kalp hastasıyım. Doktor bana çalışmayı yasakladı. Temmuz ayından sonra dükkanı kapatacağım. Devletten maaş alıyorum ama yetmiyor. Ev-dükkan kirası yetmediği için atölyemi kapatıyorum” ifadesini kullandı.
“TEKNOLOJİ GELİŞTİ, ESNAFLIK ÖLDÜ”
Bu mesleği yapanlar olsa da beceri ve ustalık gerektiren işleri herkesin güzel bir şekilde icra edemediğini vurgulayan Mustafa Usta, “Kahve dibekleri ve ceviz beşiklerini burada yapabilen yok. Ama yaşlandım artık, mesleği bırakacağım. Müşterinin isteğine göre her şeyi yapabiliyordum şimdi müşterilerin taleplerini yapamıyorum. Dükkanımdaki malzemeleri de satacağım” dedi.
“Teknoloji gelişti, esnaflık öldü” diyen emektar usta, “Bizim meslek çok zordur. Aileler iş zor olduğu için çocuklarını getirmiyor. Meslek beni çok yordu. Ben yaşlanacak bir adam değildim. Bu yokluk, bu zor şartlar beni yordu. Eskiden burası dolu nacar idi. Nacarların birçoğu elektrikçi ve simitçi oldu. Eskiden karasaban, yaba ve yem tahtası yapardık. Bu eşyalar tarihi eser oldu. İnsanlar bu eşyaları duvarlara asıyor artık” diye konuştu.
MESLEĞİN YOK OLMAMASI İÇİN TALEBİ VAR
Mustafa Usta, yıllarını verdiği meslekteki ustalığını, tecrübesini öğretmek istiyor.
Emektar usta, “Beni ustabaşı olarak tayin etsinler. Bu mesleği öğreteyim. Meslek kaybolmasın. Ben üç aydır dükkan kirasını veremiyorum. Yanımda yetişenler hepsi gitti. Kimileri müteahhit oldu, kimileri inşaat mühendisi oldu” dedi.
SİNAN ÖZDEMİR –ASUDE ARTAN / BİHA / ÖZEL HABER