Şair ve yazar Mehmet Kurtoğlu'dan Harran ile ilgili önemli bilgiler

Şair ve yazar Mehmet Kurtoğlu, Harran’ın Teke Tek Bilim programında dünü ve bugünüyle masaya yatırılmasının ardından ilçeyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Harran’ı efsane ile hakikatin iç içe geçtiği yer olarak nitelendiren Kurtoğlu, tarihte sulak bir yerleşim yeri olan Harran’da bugün hamam bulunmadığına dikkati çekti. Kurtoğlu, ayrıca Harran’dan çıkan önemli alimlerden örnekler verdi.

Fatih Altaylı'nın Habertürk kanalında sunduğu Teke Tek Bilim programı bu hafta Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde düzenlendi. Programa Jeolog Celal Şengör, Akademisyen Ahmet Arslan ve Harran'daki kazı başkanı Mehmet Önal katıldı.

Programda Önal, son kazılar ışığında Harran'ı anlatırken Şengör, Harran'dan çıkan El Battani’nin de aralarında bulunduğu bilim insanlarına değindi. Arslan da Harran bölgesinde yapılan tercümelere dikkat çekti.

Harran ile ilgili birçok noktanın tartışıldığı programın ardından şair yazar Mehmet Kurtoğlu da sosyal medya hesabından Harran’a ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

KURTOĞLU: EFSANE VE HAKİKATİN İÇ İÇE GEÇTİĞİ YER

Harran’da Ulu Cami yapılırken toprağın Isparta’dan getirilen gül kokularıyla karıldığına ilişkin bir efsaneyi hatırlatan Kurtoğlu, “Bu yüzden her yağmur sonrası Harran gül yağı koktuğu söylenir” ifadesini kullandı.

Kurtoğlu, bunun bir efsane olduğunu ama gerçekliğinin de olabileceğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:

“Teke Tek programında Harran konuşulurken kazı başkanı Mehmet Önal, Ulu Cami’nin yanında yaptıkları kazıda hamam ortaya çıktığını ve 400 adet parfüm şişesi bulduklarını söyledi. Anında aklıma Ulu Cami efsanesi geldi. Ve yağmurdan sonra toprak kokusunu düşündüm... Efsane ve hakikatin iç içe geçtiği yer işte burası dedim.”

TARİHSEL HARRAN İLE TRAJİK HARRAN BİRBİRİNE ÇOK UZAK

Harran'ın tarihte çok sulak bir yerleşim yeri olduğu ve Harran'ı çevreleyen hendeğin içini Cullap ve Daysan nehri sularının doldurduğu bilgisini paylaşan Mehmet Kurtoğlu, Harran’ın Moğol talanından sonra kuraklığa gömüldüğünü aktardı. Kurtoğlu, paylaşımını şöyle sürdürdü:

“Fikret Otyam'ın 1950'lerde gezip görerek yazdığı Harran'ı okuduğunuzda içiniz ürperir. İnsanlar sarnıçlardan kurtlu su içerler. Hem de eşlerinin eşarbını süzgeç yaparak suyu temizlerler! Salgın hastalıktan insanlar kırılır. Bugün su olmasına rağmen Harran'da hamam yok! Tarihsel Harran ile Trajik Harran birbirine çok uzak!”

“BUGÜNÜN HARRANLILARINA BENZEMEYEN HARRANLILAR”

Mehmet Kurtoğlu’nun değindiği diğer nokta da Harran’dan çıkan önemli bilim insanları. Harran’dan 400'ün üzerinde alim çıktığından bahsedildiğini belirten Kurtoğlu, bu alimlerden üçüne dikkati çekti. Kurtoğlu, “Birincisi Cabir b. Hayyan. Büyük bir ilim adamı. Kimyacı ve filozof! Bizden daha çok Avrupa'nın tanıdığı ve etkilendiği bir isim. İkincisi İbn Teymiyye. Etkisi bugün dahi devam eden, fikirleri tartışılan bir alim! Döneminin bütün Harran alimlerini toplasanız ancak bir İbn Teymiyye  eder! Üçüncü Sicilya Fatihi alim ve komutan Fırat b. Esed! Harranlı bu komutan ve alimi kimse bilmez. Sicilya'yı fethedip orada şehit düşmüştür! Bunlar da bugünün Harranlılarına benzemeyen Harranlılar! İslami aydınlanmanın ve fetihlerinin çocukları” ifadelerini kullandı.

BİHA