ŞANLIURFA - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şanlıurfa
İl Koordinasyon Kurulu, ülke genelinde tüm illerde yapılan ortak basın
açıklamaları kapsamında "Geziye, Emeğimize, Mesleğimize Sahip
Çıkıyoruz" başlıklı açıklama yaptı.
TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Kaya tarafından yapılan açıklamada, Gezi Davası’nda arkadaşlarına verilen cezaların, iktidarın toplumsal muhalefeti cezalandırma ve sindirme siyasetinin son adımı olduğu ileri sürüldü. Kaya, “ İktidar güdümündeki mahkemenin verdiği bu cezaların hiçbir hukuki dayanağı ve toplumsal meşruiyeti bulunmamaktadır. Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkes bu tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesizdir. Siyasi iktidarın arkadaşlarımız ve Taksim Dayanışması nezdinden cezalandırmak istediği Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarının tümüdür” ifadesini kullandı.
Kaya, Gezi Davası’nda ceza alan arkadaşlarını, uğruna bedeller ödedikleri değerleri, kamusal faydayı ve meslektaşlarını savunmaya devam edeceklerini vurguladığı açıklamasında, taleplerini şöyle sıraladı:
“Nitelikli işgücümüzün heba olmasına neden olan işsizlik sorunu derhal çözülmelidir. Tüm meslektaşlarımıza güvenceli istihdam sağlanmalıdır. SGK ile TMMOB arasında ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ‘Asgari Ücret Denetim Protokolü’ ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır. Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı artırılmalıdır. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretleri ve özlük hakları iyileştirilmelidir, ek göstergeler 4800-6400 aralığına yükseltilmelidir. KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımız tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir. Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, yeniden kamulaştırma yapılmalıdır. Ülkenin yaşanabilir hale gelmesi için tüm alanlarda kamucu politikalar benimsenmelidir. Ülkemizin doğal kaynaklarını, ormanlarını, tarım alanlarını ve tarihi mirasını yağmalamayı amaçlayan tüm düzenlemeler geri çekilmelidir. Kamusal ve mesleki denetimler toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunludur, serbestleştirme uygulamalarına son verilmelidir. Gezi tutsakları bir an önce serbest bırakılmalıdır”.
BİHA