Bilirubin kırmızı kan hücrelerinin ölmesinden sonra içindeki maddelerin karaciğerde temizlenmesi ile oluşuyor ve bağırsağa atılarak vücuttan atılıyor. Temizleme yolunun herhangi bir aşamasında problem olursa sarılık ortaya çıkıyor. Genel Cerrahi Uzmanı, Op. Dr. Fikret İrkin sarılık hakkında uyarılarda bulundu.
SARILIĞIN ÇEŞİTLERİ
Sarılığın çeşitlerinden bahseden Op.Dr. İrkin, hastalıkları şöyle sıraladı:
“Hemolitik sarılık : Kandaki alyuvarların çok sayıda ölmesi ile atık madde miktarının karaciğerin temizleme kapasitesini aştığı zamanlar sarılık oluşur. Hastanın idrar rengi normal büyük tuvaleti ise koyudur.
Hepatik sarılık: Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur. Ayrıca karaciğer sirozu gibi hastalıklarda da bu tip sarılık görülür.
Tıkanma sarılığı : Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır. Bilirubin bağırsağa atılamayıp birikir ve kana geçerek deride, göz aklarında sarılık oluşturabilir. Her nedenle olursa olsun belirtileri benzerdir.”
HASTALIK ÖNCE GÖZ AKLARINDA GÖRÜLÜR
Hastalığın neden olduğu sarı rengin önce göz aklarında görüldüğünü belirten İrkin, şu konulara dikkati çekti:
“Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir. Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve kokuludur. Sarılıkla başvuran hastada önce sarılığın hangi tip olduğu ve neden kaynaklandığı bulunur. Tedavi nedenin ne olduğuna göre değişir. Bir kısım sarılıklar cerrahi olarak tedavi edilirken bazı sarılık tipleri ise ilaç ve istirahat ile tedavi edilebilir. Sarılık en çok fazla havuç yeme durumu ile karışır. Çok miktarda havuç yendiğinde avuç içi ve ayak tabanları sarı-turuncu renge boyanır. Ancak bu durumlarda göz aklarında ve vücudun diğer kısımlarında deride sarılık oluşmaz”.
BİHA