ŞANLIURFA – Milli Eğitim Bakanlığı, ülkedeki öğretmen açığını kapatmak için ders ücreti karşılığında okullarda ücretli öğretmen çalıştırıyor. 'Ücretli kölelik' diye yorumlanan sistemde ücretli öğretmenlere reva görülen maaşlar 'pes' dedirtiyor. Açlık sınırının 4 bin liraya dayandığı ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığı ülkede ücretli bir öğretmenin aralık ayında aldığı maaş 2 bin 16 lira olması tepki çekti. Bu rakam yeni asgari ücretin yarısına denk gelirken, gelecek yıl 2 bin 130 lira olacak olan en düşük işsizlik maaşının da altında kalıyor.
ASGARİ ÜCRETİN YARISI BİLE DEĞİL
Alanında yeterli kontenjan olmadığı için atanamadığını belirten ücretli bir öğretmen, BİHA’ya şunları söyledi:
"2 eğitim fakültesi mezunuyum ama alanımda yeterli kontenjan olmadığı için ücretli öğretmenlik yapıyorum. Her ay farklı ücret alıyorum. En fazla 2 bin 50 lira geçiyor elime. Yani asgari ücretin altında bir rakama mecburen talim ettiriliyoruz. Sigorta da yarım yatıyor. Bunun yanında tatillerde, bayramlarda, okullar tatil edildiğinde bu haklardan da mahrum bırakılıyoruz."
"Artık yeter" diyen ücretli öğretmen, devletin işverene asgari ücretten düşük kimseyi çalıştırma dediğini ancak ücretli öğretmenlerin asgari ücretin yarısı kadar bile maaş aldığını kaydetti.
Şanlıurfa'daki eğitim sendikaları da 'ücretli kölelik' diye tanımladıkları ücretli öğretmenlere yönelik uygulamanın son bulmasını istiyor. Tüm öğretmenlerin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirten sendikalardan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Şanlıurfa Şubesi Eş Başkanı Mahmut Binici, bu şartlarda çalışan ücretli öğretmenlerin sınıflarda da verimli olamadığına dikkati çekerken, Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun, kesinlikle ücretli öğretmenliğe karşı olduklarını kaydetti.
BİNİCİ: “KAYIT DIŞI ÇALIŞMA SÖZ KONUSU”
Eğitim-Sen Şanlıurfa Şubesi Eş Başkanı Mahmut Binici, Türkiye'de öğretmenlik mesleğini yapabilecek üniversiteden mezun olmuş binlerce gencin olduğunu belirterek, hükümetin eğitime kaynak ayırmadığı için öğretmenleri, ücretli öğretmen şeklinde çalıştırdığını söyledi. "Buradaki mantık daha az ücretle öğretmenleri okullarda istihdam etmek" diyen Binici, bunu yaparken de birçok sıkıntının ortaya çıktığını kaydetti. Binici, şunları söyledi:
"Ücretli öğretmen, kadrolu öğretmenle aynı işi yapmasına rağmen onun üçte biri oranında ücret alıyor, bu rakam asgari ücretin çok altında bir rakam. Bir de bu geçici süreyle. 8 ay çalışıyorlar, yaz ve ara tatillerde ücret almıyorlar, sigortaları da yatırılmıyor. Tamamıyla kayıt dışı bir çalışma söz konusu. Bu şartlarda çalışan ücretli öğretmen dolayısıyla sınıflarda da verimli olamıyor."
Sendika olarak, yetişmiş düzeyde bulunan binlerce öğretmenin atamasının yapılması gerektiğini her zaman dile getirdiklerini belirten Binici, "Bunun için yeterli bütçe de var ama bu bütçe yandaşa, rantçıya ayrıldığı zaman maalesef bu bütçe kalmadığı için ücretli öğretmen yoluyla öğretmen açığını kapatmaya çalışıyorsunuz. Problemleri sadece öteliyorsunuz ve çocuklarımızın nitelikli bir eğitime ulaşmasını engelliyorsunuz" dedi.
"Ücretli öğretmen, ücretli köle şeklinde çalıştırılıyor" diyen Binici, hiçbir yasal hakları olmayan ücretli öğretmenler için şu anda mevcut olan rakam neyse onun en az iki katı ücret verilmesi gerektiğini kaydetti.
COŞKUN: "ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİĞE KARŞIYIZ"
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun ise ücretli öğretmenliğe kesinlikle karşı olduklarını ifade etti. Ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen bulunduğuna değinen Coşkun, "Ücretli öğretmenlerin aldığı rakam zaten bin 500 ile 2 bin lira arasıdır. Taşımayla kendi okullarına gidiyorlar. Yol parası da hesap edildiğinde gerçekten çok sıkıntılı bir durum içerisindeler. Bunun ya daha öncekiler gibi vekil öğretmenlikle ya da bunlara mutlaka asgari ücretin üzerinde bir ödeme yapılmalı. En azından onların geçim standartlarını biraz rahatlamaları gerekir" dedi.
Coşkun, ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenlerin kadrolu şekilde atanmasının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem bu mağduriyetin giderilmesi hem de her yıl bu konuşmaların yapılmasının ortandan kaldırılması gerekir. İnsanların daha mutlu şekilde çalışması sağlanırsa, iş güvencesi sağlanırsa çalışan açısından daha sağlıklı, verimli eğitim gerçekleştirilmiş olur. O yüzden atama bekleyen öğretmenlerin kadrolu şekilde ataması yapılmalı. En düşük ücretin, asgari ücret seviyesinde olması gerekir. Kesinlikle biz ücretli öğretmenlik alımına karşıyız. Olmaması gerekir. Bunların karşılığında ihtiyacımız neyse kadrolu şekilde tüm öğretmenlerin atanması gerekir".
BİHA