ŞANLIURFA- Şanlıurfa, son 2 yılda 2 kat daha az yağışla tarımda kriz alarmı vermeye başladı.
Çiftçiler, 2019 yılına kıyasla geçtiğimiz yılı kurak bir yıl olarak nitelendirse de meteoroloji verilerine bakıldığında 2020 yılında toplam 390 mm. yağış aldı. Bu yıl ise toplam yağış miktarı 143 mm. olarak kayıtlara geçti. Her yıl bir önceki yılın yarısından bile daha az yağış alan kent, gittikçe susuzluğa mahkum kalırken bu durum en çok çiftçiyi vuruyor. Üstelik döviz kurunda yaşanan dalgalanmalardan dolayı artan maliyetler de cabası...
Çiftçinin "Kuraklık var, perişanız isyanına" uzmanlar ne diyor? Şanlıurfa'nın kuraklık profili ne? Kuraklığa karşı çözüm önerileri neler?
PROF. DR. ÖZTÜRKMEN: KURAKLIK VAR!
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen merak edilenlere yanıt vererek yağış olmazsa rekolte kaybı yaşanacağını ve çiftçiyi kötü bir sezonun beklediğini dile getirerek "Kuraklık var. Aralık ayının ortasına geldik. Yağış hemen hemen hiç olmadı. Çok az oldu. Zaten geçen yıl da normalde yıllık Şanlıurfa'da ortalama 400 mm. civarında yağıştır. Geçen yıl bir yılda 237 mm. yağış aldık. Bu yıl da henüz fazla yağmur yağmadı. Tohum ekildikten, gübre atıldıktan sonra bir miktar yağışın olması hem onun yeşermesi, hem de biraz gelişmesini sağlar. Bazı yerlerde çok az yağmur oldu. Bazı yerlerde hiç olmadı. O yüzden çimlere ve gelişmede bazı yerlerde problem yaşanıyor şuanda. Böyle devam ederse rekolte kaybı olur. Eğer yağmur gelmezse kötü bir yıl olur. Geçen yıl kuru tarım yapan çiftçi zaten çok fazla ürün almadılar, hatta hiç almadı. Bu yıl da aynı şekilde olursa 2 yıl üst üste çok kötü yıl geçirmiş olacaklar. Pek çok tarım kaleminde artan fiyatlandırma var ki eğer bu yıl ürün almazsa çiftçimiz çok zarar görecek" dedi.
"FIRAT KAYNAKLI SORUN VAR, CİDDİ KRİZ OLABİLİR"
3 ülkeye ve Şanlıurfa'nın da verimli topraklarına hayat veren Fırat Nehri'ndeki debinin azaldığına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Öztürkmen, krizin yaşanacağı ihtimalini şu sözleler açıkladı:
"Fırat kaynaklı bir sorun var. Sulu tarım arazilerinde ciddi bir kriz olabilir. Fıratın doğduğu kaynaklarda da çok fazla yağış ve kar olmaması sulu tarımda da krize neden olabilir. Çünkü baraj göleti iyi bir şekilde dolmuyor. Kuru tarım arazilerinde çok yapılabilecek bir şey yok. Keşke çiftçilerimiz sulama yapabilselerdi. Bu dönemki krizi aşmış olurlardı. Azalan bir su rejimi olduğunu gözden kaçırmamak lazım."
ÜNİVERSİTE'DEN ÇİFTÇİLERE DİGİTAL TARIM EĞİTİMİ
Ziraat Fakültesi'nin digital tarımı uyguladığını açıklayan Prof. Dr. Öztürkmen, proje ile uydu tespitli tarım yapıldığını dile getirerek "Üniversite olarak sulama bölümü olarak sulamanın efektif yapılması için farklı proje üretiyoruz. Ziraat Fakülte'mizin dijital tarım dediğimi,z hassas tarım dediğimiz bir proje var ki burada kısıtlı yada az su kullanılarak daha yüksek verim almayı hedefliyoruz. O hedeflerimize de ulaştık. Çiftçilerimize onun eğitimini veriyoruz. Tarımda digital tarımı uyguluyoruz. Sulama, gübreleme zamanını uydu aracılığı ile tespit edip yeterli ve zamanında sulama yapılarak daha ekonomik tarım yapmayı hedefliyor ve çiftçimize gösteriyoruz" diye konuştu.
KURAKLIĞA DAYANIKLI TOHUM VE DİĞER TAVSİYELER
Çiftçinin kuraklık riskine karşı neler yapması gerektiğini de anlatan Prof. Dr. Öztürkmen'in tavsiyeleri şöyle oldu:
"Bu dönemde de yağış gelmezse çiftçilerimizin çoğu perişan olurlar. Su kaynaklarını iyi kullanmamız lazım. Çiftçilerimizi biz her zaman topraklarını kontrollü kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Analiz yapıp yeterli derecede gübre kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Fazla gübre maliyeti yükseltiyor. Bölgede kullanılmış sertifikalı tohumlardan kuraklığa dayanıklı olanları eklemelerini istiyoruz.
Su kaynaklarında azalma olacak. Sulama sistemlerinin mutlak ve mutlak çok iyi ve suyu tasarruflu kullanmamız lazım. Dünyada insanlar damlama, yağmurlama sulama gibi suyun az kullanıldığı sulama sistemlerini tercih ediyorlar. Eğer biz bunun kıymetini bilmezsek gelecek ile çok büyük krizler yaşarız."
BİHA